29 Aralık 2011 Perşembe

Toparlanmalı


Şimdi güzel bir kaç söz söyleyeceğim size,gününüz güzel geçsin diye..
Hayatta bir çok kötülüğe rağmen güzellikler de var bilirsiniz,elbette.İnsan bazen silkelenmeli şöyle bir,kendine gelmeli..Dünya bir hızla dönüyor.Belki de bundan bizim de başımız dönmekte..Biz de kendimizi kaptırmaktayız adeta mevleviler gibi..Ama dikkatli olmalı.Birden durunca başınız dönmesin..Nereye gidiyorum? Bu sorunun cevabını bilin..Kendiniz bulun..Kendiniz sorgulayın..

Okuyun,araştırın,gözlemleyin.İnsanları,bitkileri,kainatı..Hızla ilerleyen hayatınızda bir es miktarı duraksayın.Nefes alın.Sonra tekrar devam edin.Tek bir şeye bağlanmayın.Hayatınızda sanat mutlaka olsun.Sanat odunu meyve veren bir ağaç yapar adeta.İnsanın monoton geçen günlerine de tad verir.

Her gün az da olsa,bir kaç sayfa kitapla,bir kaç tane şarkıyla,bir kaç dosta günaydın diyerek güne başlamalı..Gece olunca da sorgulamalı günü,geleceğin hayalini kurmalı.Böyle söylediğime de bakmayın.Bazen de başına buyruk,hesapsızca yaşamalı,sonra da toparlanmalı..

Yeni Şehir


Bir sabah uyanır uyanmaz yeni bir şehrin keşfine çıkacağım,
Ben bulacağım sadece,
Kimsenin bilmediği diyarlara yol alacağım...
Şehir ışıl ışıl,
Nerede diye sorarsanız ,varlıkla yokluk arasında,
Yolları rengarenk ağaçlarla,
Ağaçlarda kuş cıvıltısı,
Bir nehir,buz gibi suyu sıcak güne inat,
Etrafında mavi mor salkımlı çiçekler ne de hoş kokar,
Kimse bilmiyor desem de bu şehirde yaşanmışlık var.
Ben yaşamışım sanki öncelerde,
Sonra ölmüşüm,
Tekrar dirilmişim 
Ve bu şehre dönmüşüm,
Şehir sımsıcak,
Uçsuz bucaksız sahili var,
Denizi öyle berrak,
Deniz kabukları da şarkı söylüyorlar,
Bir gemi yaklaşıyor öyle büyük anlatamam,
Hadi diyor götürmeye geldim seni,
Dünya hayatın sona erdi..

28 Aralık 2011 Çarşamba

Kayboldum


Şimdi gideceğim ve geriye kalmayacak izim,
Gölgesinde boğulacak kırılmış kalbim
Kendi ellerimle uğurlayacağım kendimi,
Düşünüyorum günlerdir,
Nasıl da çabuk geçti yıllar ,
Bir bakıyorum ardıma,
Ben ayrı bir şehirde kalakalmışım
Hiç birşey tad vermiyor çocukluğumun geçtiği mahalle kadar,
Yaşandı ve bitti...
Şimdi öyle boş ve öyle benim değilmiş gibi ki,
Sanki yıllar önce o insanlar bir hayaldi,o sokaklar,o dükkanlar...
Bazen düşünüyorum,sahi,gerçek değilmiydi?
Karadenizin hırçın denizi savurdu beni,
Uçsuz bucaksız okyanuslara yol aldım,
Kayboldum,
Denizin derinlerinde buldu beni kırmızı balıklar,
Egeye uğurladılar,
Bense yaktım gemilerimi,
Bekliyorum öylesine,
Geri dönmeli mi?

27 Aralık 2011 Salı

Şarkı


Bazı şarkılar,birden çıkıverir karşınıza,hiç beklemediğiniz anda.Alır götürür eski yıllara.Bu şarkı da onlardan biri.Dinleyenin kalbine işleyen..Yaşadığınız yıllar şimdi gözlerinizin önünden geçecek.Yıl yıl ayıracaksınız.Yüzünüzde tatlı bir gülümseme olacak.
Daha önce de söylediğim gibi,aşk acısı çekmeyen demini almamış çaya benzer...Sevgilerimle...

Anlarsın


Bir merhabayı çok gördüm sandın,
Neden bilmezsin şimdi gidişim.
Ben senin sevginle varolsaydım,
Ancak bir kaç sene yaşardım.

Suskun sözlerim senin için kilitli,
Engelleri aşamayan benliğim şimdi nasıl yürekli.
Bir sözün lafı mı olur,söze esir olmaz bu kalp,
Bir samimiyete muhtaçtır,bir bakan göze ancak.

Şimdi vakitlerden ikindi,
Akşama varmaya ne de az kaldı,
Seni görmek bir hayli zor şimdi,
Karanlıkta seçmek zor karanlık kişileri.

Sabahın hayrına var şimdi,
Eskilerden bir hatıra kalsın,
Bu keskin sözlerim sana ulaşsın,
Dostluk nedir o zaman anlarsın..

Yoksun


Bu sabah sahile vurmuş dalgalar senin gözyaşınmış,öyle dedi balıklar,
Eski sıklıkta yürümüyormuşsun buralarda,küsmüş sana martılar,
Deniz kabukları avuçlarına alınmayı beklemişler,
Ayışığı denize düşmemiş sen görmüyorsun diye..

Yoksun bu iklimlerde,nereye gittin kalbin ve sen,
Hissetmiyor artık sokaklar adımlarını,
Şehirde bir kasvet var sen yokken,
Rüyalarda bile yoksun..

Ruhunu da alıp gittin uzaklara,
Denizde...dalgalarda....yağmurda...
Artık hissedilmiyorsun,baharın kollarında.
Yoksun,belki de hiç varolmadın,
Belki sadece hayallerde yaşadın,
Seni bir tek gören bendim,
Belki de hayallerimden sildim.
Ve şimdi arıyorum
Bunca yolu yalnız mı yürüdüm..

Yeni Yıl


İçim içime sığmıyor bilesiniz..Hep bir yenilik çabam.Her gün gördüklerimi,dinlediklerimi yenilemek,farklı açılardan bakmak..Nedir bu yenilik isteği içimiz aynı dururken.Aynı gözle baktıktan sonra alemi rengarenk boyamak birşey değiştirir mi sizce? Yenilik kalbini yenileyebilende...Yenilik; bakış açısını değiştirirken gönlüne bir damla sevgi serpiştirmekle.Yenilik; olduğun mekanda ben yeniyim diye parlayabilmekte,göze batabilmekte adeta..

Yeni bir yıl..Yeni istekler...Yeni kararlar...Yeni sözler...Eskiyi buruşturup bir an önce atma çabası..Tarihte 2012 yi görme heyecanı.Sanki o tarih geldiğinde sihirli bir değnek bizi yenileyecek..

Şimdi..Birşeylerin güzel olmasını durup dururken beklememeli..Siz istemedikten sonra etrafınızdaki hiçbirşey yenilenmeyecek ve güzelleşmeyecek...Yeterki isteyin.İsterseniz yollarınız gül,gülistan olur kimbilir..

Yeniden sevin dostlarınızı...Yeniden hoşgeldin,yeni bir yılda da iyiki benimlesin deyin...

24 Aralık 2011 Cumartesi

İstanbul Gibiyim


İçimde bir İstanbul var,hiç bir yere sığdıramıyorum,
Kâh esen bir rüzgarla,kâh bir kar tanesiyle bu şehrin topraklarına düşüyorum,
Sarayburnunda uyanıyorum her sabah,
Eminönünde martılara yem veriyorum öğle vakitlerinde,
Kız kulesine varıyorum güneşin kızıllığında,
Hisarda sabahlıyorum...
İstanbul gibiyim,değişkenim,semtten semte,
Neşeli vakitlerimde kadıköy gibiyim,
Ortaköy gibiyim özgürlüğümü hissettiğimde,
Çengelköy gibiyim huzuru ararken,
Bazen aksaray gibiyim karman çorman,
İstanbul gibiyim,
Bazen çok iyi,
Bazen de kötü mü kötü,
İki yakam bir araya gelmiyor bazen,
O kadar cesaretli de olamadım,
Gemilerimi karadan yürütemedim ben,
İstanbul gibiyim,
Tarihin izleri var kalbimde,
Bir türlü hafızamdan kazıyamadığım...


video formatı için tıklayın

Hazan mevsimi


Bu hazan mevsimi bitmiyor bende,
Bahar gelecekmiş ne zaman nerde,
Gel ya da artık bir haber gönder de,
Ben bu mevsimin sonuna ulaşayım.
Görmüyor gözüm hiç bir şey gönlümde perde,
Ağır aksak ritimlerle yollar zifiri
Derdi tasası mağrur,düşüyor kalbe
Şimdi uyuyup,bahara uyanayım,
   Yarım kalan rüyalarımı tamamlayayım.

23 Aralık 2011 Cuma

Denizde Akıntı


Akıntıya kapılıyor gibiyim,
Sağa sola savrulan gemilerim
Rotaya sokmaya çalışırken,
Karaya vuruyor sözlerim.
Bir martı geliyor yanıma,
Arkamda sebepsiz fırtına,
Dümeninde geminin,
Yol alıyorum uçsuz bucaksız okyanuslara..
Kontrol benim,
İstediğim limana giderim,
Özgürlüğün kollarında,
Umutla çarpıyor kalbim

22 Aralık 2011 Perşembe

Bugüne


Binbir umutla başladım bugüne,
Sorgulamadım hüznü,kederi bir kenara bıraktım,
Öyle ya görmemek gerekli bir çok şeyi
Penceremi açtım,şöyle derin bir nefes aldım önce,
Etrafa baktım,bir bir insanlara,
Bir gülümseme kondurdum yüzüme,
Ben bugün kendime yaşama aşkı aşıladım.
Önce biraz yürüdüm erken vakitte,
Hayal ettim başka sokaklarda da yürüdüğümü,
Bugün yalnızlığı kovdum ben,
Yeni limanlara yol aldım düşünürken,
Geçen yıllara inat hep yeni bir hayalle var oldum,
Hazanda baharın hayali,
Baharda yazın,
Yazda sonsuz okyanusların..

Hayat Güzel


Yaşamak güzel her anın kıymetini bilirsen,
En zor anlarda bile hemen toparlanabilirsen,
Herşeyi yitirsen de hayata küsme,
Umudunu yitirmiş olsan da,
Üzülme sakın,hayat güzel.
Aşk ile yaşa,
Sev daima,
Bir bak etrafına,sahip olduklarına,olacaklarına,
Umutsuz olma sakın,hayat güzel.
Umutsuz olma sakın sevgiyle yaşamak güzel.

Günaydın


Günaydın uyanır uyanmaz başucumda gördüğüm kitaplar,
Günaydın kışa inat rengarenk açan hava,
Günaydın yola çıktığımda gördüğüm insanlar,
Günaydın yarım kalan,tamamlanacak işler,
Bugün zaman verimli olsun,
Güne güzel başlayalım,güzel sonlandıralım..

21 Aralık 2011 Çarşamba

Yalnızlığın Kollarında Bir Şair


Hislerime tercüman olur mu şimdi,kırılmış bir su şişesi,
Denize atılmadan kurtulmuş elinden,
Ah nerede hani içindeki özlemi,
Denize varamadan kırılmış,kalmış bir başına,tıpkı şair gibi.
Satır aralarında kalan gözyaşları boğuyor şairi,
Yazarken ağlıyor her harfini,
Yalnızlığı yazdırıyor cümleleri,
Kimi zaman yalnızlığı kahrediyor,
Yalnız dolaşıyor sokakları,bahçeleri,
Acı çekmese mürekkebi dolmuyor kaleminin,
Yalnızlık alıyor kollarına ,
En sadık dostunum diyor.
Şair,elinde bir fincan kahve,
Loş bir ışık ikindi vaktinde,
Ahşap kokulu bir oda ahşap bir pencere
Manzarada sararmış solmuş yapraklar eşliğinde,
Hüznün bestesiyle 
Kalemi kibarca yazıyor son şiirini,
Yazdıkları canlanıyor karşısında,
Deniz diyor,suları eline geliyor,
Güneş diyor,camdan bir ışık hüzmesi geliyor yazdığı satırlara
Sevdiğinin ismini yazıyor da,
Bir o gelmiyor,gelemiyor yanına,
Yine şair yalnızlığın kollarında..
Şair yazıyor:Yalnızlık kutsaldır.şiirinin sonunda


Geri Dön


Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak
Güneş parlamayacak bu kadar,
Yağmurdan sonra buram buram toprak kokmayacak,
Çay bile tad vermeyecek bana senle içilmedikten sonra,
O en sevdiğim yolda,
Ağaçlar kuruyacak,
Güller solacak,
Siyaha bürünecek şehir,sensizliği haykıracak..
Ben söylemeyeceğim,eski şarkıları,
Çaldığını duysam bile terkedeceğim orayı,
Bu şehir içine gömecek anıları,
Herşey sensizliğin verdiği acıyı duyacak,
Farkedermisin peki
Ardından üzülenleri,
Farkediyorsan geri dön hadi.

Susmak


Susmak,susarak konuşmak çoğu zaman.Bazen konuşarak susmak hatta.Samimiyetsizliğe susmak...Bazen,en çıkarsız yollarda,nefes almak gibi.Elinden gelen herşeyi yapmış da bekliyor gibi.Bazen bir yenilgi,bazen de hiç bir cümlenin veremeyeceği en güzel tepki.
Kimi zaman söyleyemediklerimizden pişman oluruz,kimi zaman konuştuklarımızdan..Yerine göre susmalı öyleyse,yerine göre konuşmalı.Haksızlığa susmamalı mesela,her zaman hakkı savunmalı.Boş konuşana ise tek kelime etmemeli,hatta yanından ayrılmalı..Susmak öyle asaletli bir davranış ki,üzerine sessizliği giyinmeli,kendi bildiği yolda ilerlemeli..

Bir de dinlemek var.Mutlu anlarında dostlarını,ya da acılı anlarında.Bir duvar vazifesi görmek yerine kanlı canlı dinlemek mesela.Kendi içinde konuşması yerine size anlatması herşeyi.Belki bir yol gösteremezssiniz.Olsun,yeterki dostlarınız,yalnızlıkla boğuşmasın.Her ruh halinde yanınızda olsun.Dinleyin,sıkılsanız da dinleyin..

Büyük erdemdir,az konuşmak çok dinlemek...Ama ille de susmak..

20 Aralık 2011 Salı

Farkındayım


Biliyorum,merak ediyorsun şimdi beni,
Neler yaptığımı düşünüyorsun,hayal ediyorsun hatta,
Biliyorsun,kaçta uyandığımı sabahları,
Geceleri ise çoğu zaman uykusuz kaldığımı,
Dinlediğim şarkıları dinliyorsun çoğu zaman,
Okuduğum kitapları okuyorsun.
Benim bakış açımla yaşamaya çalışıyorsun..
Geçtiğim sokaklardan geçiyorsun,
Sevdiğim filmleri baştan izliyorsun,
Kahveyi de sert mi sert sade içiyorsun artık benim gibi,
Her yerde benden izler görüyorsun,
Benim hayal ettiğim mekanlarda yaşıyorsun,
Her şey beni çağrıştırıyor sana,
Nereye baksan ben,ben,ben,
Üzülüyorsun,
Çok da özledin hatta..
Farkındayım,
Sağlıcakla kal..
Beni unutma..

Değişkenlik



Ayaklarım yere daha güçlü basıyor şimdi,
O on yıl önceki ben değilim,
Biraz yaşanmışlığı var hayatımın,
Her gün yeniden tanışıyorum ,
Hiç yaşamamış gibi tekrar yaşamaya başlamalarım var
Bazen tam tersi de olsa
Sıkıca tutuyorum elimde
Yaşamak bu olsa gerek,
Her gün yenilenen,bir parçası da geçmişte kalan,
Bazen olabildiğince neşeli
Bazen de sitem edercesine derinden hüzünlü,
Yaşıyorum şiddetli değişkenlikle..

19 Aralık 2011 Pazartesi

Hicaz Makamı


Hicaz makamında sevdim seni
Ağır ağır,
Hüzünlü,
Derinden,
Her gün yeniden,yeniden..
Her bir notanın vuruşuydu kalbimin atışı,
Nerden bilirdim senin nihavende sevdanı..

Özledim


Özledim,hem de nasıl,
Özlem ki öyle derinden,içim yanarcasına
Bir yanım git diyor bir yanım kal,
Çaresiz bir varoluş benimki
Avuçluyorum bütün geçmişi
Al diyorum,nasıl olacaksa olsun
Bir özlem var ki içimde
Haykırsam duyulur mu kilometrelerce uzaktan
Ya da ben yine yollara düşer miyim bu saatten sonra
Geç kaldım,çok geç herşey için,
Bunca yıl bekledim,
Bekledim
Yine bekledim,
Şimdi neydi isteğim.

Günaydın


Günaydın..
Bugün güzel herşey bizimle olsun,
Sabah çayı kadar sıcak olsun kalplerimiz,
Yürüdüğümüz yollarda papatyalar,
Bir su kadar duru geçsin bugün,
Yeniden merhaba diyelim

17 Aralık 2011 Cumartesi

Son Dans


Son valsini yapıyor hayatım,
Güneşin batışıyla şehre sessizlik çöküyor,
Gecenin matemini tutuyor bu kalp,
Nöbetçi yine bu gece,gözünü kırpmıyor,
Arıyor gözler,aşina bir bakış,
Eskilerden bir şarkı duymak istiyor ezberinde olan,
Bazen bir martı kadar hür,
Bazen ise dar geçitli yollarda buluyor kendini,
Zamanın esiri oluyor cümleler,
İçimden gelmiyor eskisi gibi,
Sen diyorum yok,
Ben diyorum yok,
İkimiz bir cümlede bile yan yana gelemiyoruz..
Senle olan son dansı bu hayatımın,
Müzik bittiğinde senden ayrılacağım..

Elimde Olsa


Bir ılık rüzgar vuruyor yüreğime,
Hep güzel sözler duymak geliyor içimden,
Elimde olsa,bazı insanların kalplerindeki nefreti,kini yıkayabilsem
Elimde olsa bir kaç iyilik serpiştiririm kalplerine,
Biraz duygusallık,biraz sadakat..
Biraz da hüzün,mutluluğun değerini anlasınlar diye..

Ayrılık


Bu veda sahnesinde rol almayacağım ben,
Şimdi git,
Bensizliği de üzerine al.
Pişman olurcasına git,
Geri dönmeyi buram buram istercesine,
Söyleyecek sözlerim senin duyuşunu haketmiyor,
Sözlerin elveda dese de 
Gözlerin kalacağım diyor,
Hayalini kurardım çocukluğumda,
Yanımda olan kişi sen değilmişsin,
Öyle ya yürekli olmalı benimle kalman için.
Benim iki yüzüm de senin eserin,
İyisini de hakedebilirdin,
Kötüsünü de,
Bunu sen seçtin.
Uğurladım çoktandır gerçek seni,
Uzatmamalı artık,
Vedalaşmayı sevmiyorum ben..
Hakkım helal olsun,
Zira bir daha görmek istemem..

Kendimden


Ben beni bulsam,saklanıp kaldığım yerlerden çıkarsam,
Savaştan kaçarcasına kaçsam ya da kendimden,
Azınlığımla çıksam karaya
Noktası konulmamış eksik bir cümle içimde,
Yağmurlar bile bana ulaşmıyor sanki,
Yarı yolda geri dönüyorcasına yağıyor.
Uçurumun kenarında buluyorum kendimi
Kelimelere tutunuyorum,
Elini uzatıyor yine benliğim kurtarıyor beni,

Ben,ben,ben,
Benliğimin içinde boğuldum ben,
Sıyrılmalıyım artık kendimden..



16 Aralık 2011 Cuma

Yasemin Kokusu


Yasemin kokuyordu beni sevişin,
Sabahları güneşin sıcaklığı vururdu yüzüme,
Akşamlarıysa tatlı bir yorgunluk,
Gençliğimin en güzel yılları geçti bile
Her gelişinde ayrı bir renge bürünüyordun,
Ben de o renkle boyanıyordum her seferinde,
Gölgemiz bile yoktu, 
Siyaha yer yoktu hayatımızda,
Şimdiyse bir hatıra .
Dönüp baktığında tatlı,yarım bir gülümseme,
Severim yasemin kokusunu,
Seni de severim hâlâ..

15 Aralık 2011 Perşembe

Yüreğinin Sesini Dinlemeli


Yüreğinin sesini dinlemeli..Kulak vermeli her zaman..Tamam mantık da çok önemli.Ama bazen iki arada bir derede kalınır ya.Hani mantığın karar verir ama içinden de gelmez.O zaman biraz kendi kendine kalmalı.İçinden gelmiyorsa belki ertelemeli.Biraz da akıl almalı aklına inandığın insanlardan.Ama kendi bildiğini yapmalı yine de.Çok mu bencilce.Bu hayat sizin.Önünüzde belki onlarca yıl belki de sadece on saat var.Pişmanlıkla mı geçecek ömür.Keşke yapsaydım,keşke söyleseydim,ya da tam tersi.Düşünün şimdi,neyi yapmalısınız.Nelerden vazgeçmelisiniz.Bence sırtınıza yüklediğiniz gereksiz yüklerden kurtulmalısınız öncelikle..Sonra da yeniden başlamalı,geçmişin anılar,geleceğin hayalini birbiriyle yoğurmalı,bugünde yaşamalı...

14 Aralık 2011 Çarşamba

Sensizlik


Sensizliğin diyarından çıkmıştı kelimeler,
Ürkek adımlarla geliyordu yanıma,
Ondan mıdır bilmem kuramıyordum hiç bir cümle,
Sen diyordum,gerisi gelmiyordu dilime.
Güneş doğuyordu,nafile,
Sabahım olmuyordu hiç,
Yaşamak nedir unutulmuş,
Bir köşeye buruşturup atmıştım,
Anılar..
Onları hiç sorma
En çok yaralayan onlar oldu senden sonra
Bilir miydin,
Yalnız olunca duvarlar bile birşeyler fısıldar insana
Kedilerle konuşursun,
Çay eşlik eder gününe,
En sıcak dostun oluverir.
Bir şey yapmak gelmez içinden,
Boş boş bakarsın yüzlere,
Gözlerin dolar çoğu zaman sebepsizce.
Ve sen yine ağlarken bulursun kendini bir köşede..

13 Aralık 2011 Salı

Gökkuşağı


Büyük bir çınar ağacı
Gölgelendiriyor hayatımı.
Masmavi deniz etrafımı sarmış,
Patikalardan geçiyor insanlar bana ulaşmak için.
Kayığa yüklenmiş rengarenk çiçekler,
Denize savruluyor.
Gökkuşağı içine alıyor kayığı,
Bilirsiniz ulaşılmaz gelir bize gökkuşağı,
Hiç bir şey imkansız değil..
Hayal ettikçe
Her şey senin elinde..

10 Aralık 2011 Cumartesi

Elveda


Elveda dünya,
Ben gidiyorum artık,
Ardımda bir mavi ışık
Gözyaşlarını kendine sakla yağmur,benim için ağlama
Elveda yarım kalmış hayatım,
Ben herşeyden vazgeçiyorum..

Başarılarım,kayıplarım,
Her şey ne kadar boşmuş oysa
Bir balık gibi çırpınışım 
Suda olmadıktan sonra nedenmiş bu çabam.

Yok koşarak,kaçarak değil,
Aksak adımlarla ilerliyorum,
Geride bıraktığım var mı diye değil
Yanıma aldığım bir şey var mı diyorum.

Yenilgi belki benimki,
Adına ne derseniz deyin,
Ben herşeyi bırakıp gidiyorum,
En sevdiğim kitaplarım,
Yanımdan ayırmadığım gitarım,
Aklımdaki sözlerim,notalarım..
Siz de geride kalın..

Sevdiklerim,
Sizi unutmayacağım
Hatırlarsınız belki beni,
Belki benim hayal ettiğim yerlerde yaşarsınız günün birinde,
Benim sözlerimi duyarsınız,
Şarkılarımı dinlersiniz,
Hissedermiyim bilmem,böyle vazgeçmişken...

Yarım bir hayat benimki,
Hayatım gibi,yarım bırakıyorum bu şiiri...

Vapurlar Yol Alıyor




Benimle gelir misin denizin maviliğine?
Boğazın serin sularına,
Sahil yoluna,
Bütün şehri yürürüz mesela,
Benimle gelir misin?, nereye gidersem gideyim
Sormadan nereye, sorgulamadan,
Ya da sen bilirsin.. ben yalnızlığımla gideyim...

Vapurlar yol alıyor, aklımda düşünceler,
İzliyorum denizin maviliğini
Köpük köpük dalgaları
Yol aldıkça içimi ferahlatıyor..
Yolculuk ne de güzel şimdi,
Mesafeler kısa olsa da..
şünmek
Kendinle baş başa kalmak
Kimi zaman suçlamak
Sonra kendine bile kıyamamak
Vapurlar yol alıyor,
Gözüm ufka dalıyor
Ne çok hayalim var diyorum
Ne kadar da dünyalık
Vapurlar yol alıyor
Toplayıp atıyorum bütün düşüncelerimi boğazın serin sularına
Hırçın bir hal bendeki
Hem kızıyorum, hem bir masumiyet hali.
Vapurlar limana yaklaşıyor,
Yolculuk bitiyor,
Sanki hiç yol almamış gibi
Ben yine eski ben oluyorum..



9 Aralık 2011 Cuma

Gülümse


Gülümse,
Bırak bugün kırgınlıklarını,üzüntülerini bir kenara,
Bugün o her zamanki baktığın pencereden bakma,
Bambaşka bir açıdan bak hayata,
Geçtiğin yollar senin neşenle aydınlansın,
Geçmişi de düşünüp sürekli üzme kendini,
Hatalar da olur bu hayatta ne var ki..
Bugün sil geçmişini,
Yeni bir harita çiz kendine
Rotanı da sen belirle,
Gelecek yılları düşün ümitle,
Şimdinin tadını çıkar ama,
Şöyle bir yaslan arkana,
Gözlerini kapat,
Şu an benden mutlusu yok de,
Derin derin içine çek havayı,
Gözlerini açtığında rengarenk gör dünyayı,
Gülümse,
Mutlu olmasan bile gülümse,
Kendini kandır hatta,
Kalbin nasılsa inanır,
Gülümse,
Çünkü sen mutlu oldukça geçer bu ömür,
Yoksa zindan olur dünya,
Gülümse... 
İyiki varım de..

8 Aralık 2011 Perşembe

Unutuyorum


Unutuyorum her seferinde,
O kadar güzellikler var ki hayatımda,
Görmüyorum çoğu zaman,
Yol kenarındaki papatyalar gibi ezip geçiyorum bazen,
Unutuyorum,
Nefes bile alabiliyorsam bundan mutlu olabileceğime,
Özgürce yaşayabilmeyi,
Hayal edebilmeyi,
Hayatımı paylaştığım temiz kalpli kişileri,
Bunları şu an söyleyebildiğimi,
Gözlerimle görebilmeyi,
Kulaklarımla duyabilmeyi,
Bazen bunları kalbimle yapabilmeyi,
Birilerinin umrunda olabilmeyi,
Unutuyorum...
Ben unutuyorum...
Siz unutmayın...

Aklıma Geldin


Aklıma geldin bugün,birden bire
Uzun zaman sonra,
Önce bir müzik getirdi seni bana,
Hani bir gün iskelede ayaklarımızı suya sarkıtırken söylemiştin,
Yeni çıkmıştı o zamanlar,
Ben de beğenmiştim..
Hava kararmak üzereydi,
Ayrılmıştık o gün,
Sonrası mı ?
Bir daha hiç görmedim..
Ama sen her yerdeydin,
Bazen bir sokakta yürürken yanımda,
Bazen yoluma çıkan birinin gözlerindeki hüzünde,
Bazen denizin derinliklerinde,
Bazen çayımın bir yudumunda,
Bazen okuduğum kitabın cümlesinde,
Sen yine de zaman zaman çıkıyorsun karşıma.
Her seferinde aynı cümleyi fısıldıyorum kulağına..

7 Aralık 2011 Çarşamba

İyi Akşamlar


İyi akşamlar dostlar,
Güzel bir gün bitiyor şimdi
Her biten yeniden canlanıyor tekrar,
Beraberinde getiriyor yenilikleri.
İyi akşamlar denize vuran ayışığı,
Akşamın hüznünü yansıtıyor gibisin,
Fonda bir şarkı öyle etkili,
Nasıl da derinden hissettiriyorsun özlemi.
Ve sonunda eve dönüş vakti,
Günün en güzel saatleri,
İşten eve dönerken dinlenen müzikler ne kadar da güzel şimdi.
Akşam oldu işte,
Sonunda ne yaşandıysa yaşandı,
En güzeli başını yastığa koyduğunda unutmak herşeyi..

6 Aralık 2011 Salı

İkindi


Vakitlerden ikindi,
Gün geceye dönüyor yavaş yavaş,
Bulutlar beyazlığını yitiriyor,
Son yolculuğuna çıkıyor umutlar,
Bugün yarım kalanlar şimdiden yarına erteleniyor,

Vakitlerden ikindi,
Yaramaz bir çocuğun umarsızlığı kalplerde,
Gün bitti diye geçiyor herkesin içinden,
Yarın devam ederiz artık,
Öyle ya ikindi vakti hep bir hüznü anlatıyor,
İnsan hayatında da 40 lı yaşları
Günün sonuna yaklaşıldı,
Az zaman kaldı artık,
Elini çabuk tutmalı..

Vakitlerden ikindi,
Sohbetin en tatlı olduğu zamanlardan biri.
Bir çay tadında yanında dostun güzel sözleri,
Anlatmak bütün hayatından geçenleri,
Ağlamak derdine birlikte,
Ya da doyasıya gülmek sevinçli haberlere.

Vakitlerden ikindi,
Öncesi öğlenin kızgın güneşiydi
Sonrası akşamın batan güneşi...

Boş Sözler


İnsanları olduğu gibi kabulleneceksin,
Neden şöyle neden böyle demeden,eleştirmeden
E herkes senin gibi olacak değil ya
Herkes iyi olsa iyilerin değeri nasıl anlaşılır ki
Düşüncesiz insanlar vardır mesela
Hani kırarlar sert sözleriyle,tavırlarıyla
Neden bunu yaptı ki deriz çoğu zaman,
Anlam veremeyiz, 
Boşverin anlam vermeyelim,
Bu da böyle yaratılmış diyelim
Çözmek zor çünkü bir çok şeyi 
Belki sizsiniz belki değilsiniz sebebi,
Bırakın kendilerince konuşsunlar
Siz duymamazlıktan gelin,
Boş sözleri kendilerine kalsın..

5 Aralık 2011 Pazartesi

Görmemezlikten Gelmek


Görmemezlikten gelmek,
Bazen dünyanın en güzel şeyi
Bazen de çok acı verici,
Üzüntüleri görmemezlikten geldiğinde,
Kötülükleri,
Hırsları,kinleri ne güzel böylesi yaşamak,

Görmemezlikten gelmek,dediğim gibi
Bazen de çok acı verici
Sen değer verdikçe görmemezlikten geldiklerinde
Ya da bir yerlerde yoksaydıklarında

Görmemezlikten gelmek hayatı
Yaşamadın saymak
Onca yılı buruşturup çöpe atmak
Elindeki fırsatları görmemek
En üzücü olan da
Görüp de görmüyormuş gibi kendini kandırdığında
Kandırmayın kendinizi
Görmemezlikten gelin kötüleri
İyiliklere ise gözlerinizi iyice açın....

Araf


Elim,kolum görünmez iplerle bağlı sanki,
Sıkışıp kalmışım dört duvar arasında,
Nefes alamıyorum buralarda,
Kaçıp gitmek istiyorum çok uzaklara.
Yerli yersiz düşünceler aklımda,
Bir düzeni yok belki bu düşlerin.
Bir iyi bir kötü içim,
Her an değişen ruh haline esirim.
Bazen koşma isteği saatlerce,
Bazen hiç bir şey yapmamak,
Bazen de olduğu yerde duramamak,
Bütün duygular nasıl iç içe olur böyle,
Böyleyim bugünlerde,
Bir karar veriyorum,
Bir vazgeçiyorum,
Araftayım sanki..

Saklambaç


Saklambaç oynuyordum,
Ben saklandıkça acılar buldu beni,
En kuytu köşelerdi saklandığım
Yine de kaçamadım,
Ben kaçtıkça daha da yakınlaştım,
Hemen yakalandım,
Daha 10 a kadar saymamıştı oysa,
Şimdi sıra bende öyleyse,
Arıyorum her bir köşede,
Gizli saklıları buluyorum elimle koymuş gibi,
Öyle kolay değil tabiki,
Senelerin tecrübesi..
Saklambaç oynuyorum
Çık saklandığın yerden görüyorum
Ama inkar etme,
Sonuçta yine kaçamayan ben oluyorum