21 Ocak 2014 Salı

Zulüm


Ey yâr,bir zulüm sarmış dört bir yanı,
Ah-u efgân içinde mazlum inlemekte,
Biçare gönüller,yalnızca dua eder,
Kimi karşı safta cana kıyar,
Kimi yalnızca seyreder..
Görüp de dertlenmeyene asıl acı,
Şehit olup gitti çokça yiğitler...

Ey Nebi,
Seni ansın artık bütün gönüller,
Ansın da bir kul nasıl olur anlasın âlem...
Şu yüzyılda hâlâ cahiliyye zihniyetinde olanlar,
Bilmez mi ki,bu alemin bir de ince hesabı var....

Gel Ey Nebi,
Bahara ersin gönüller,
Cihanı sevgi-hoşgörü-barış sarsın,
Gözyaşı dinsin artık,bülbüller güllere kansın,
Kardeşi,kardeşe düşman edenler,
Bir an önce Hakk'ın yoluna varsın...
Gayesi bir tek Rabbinin rızası olanlar,
Elbet karşılığını ahirette alacaklar...

Doğru yolda yürü sen,Rabbinden şüphen mi var ?



“‘Rabbimiz Allah’tır’ deyip sonra da istikamet üzere, doğru yolda yürüyenler yok mu, işte onların üzerine melekler inip şöyle derler: Hiç endişe etmeyin, hiç üzülmeyin ve size vâd edilen Cennet’le sevinin!” (Fussilet, 41/30)

Aşık-Maşuk


Bir hayal gibiydi sanki,
Ardından aralandı perde,
Hakikati sürdüm gözlerime,
Bir aşık gazel okuyor yüreğime,
Sesi sanki mahur bir beste ile yankılanıyor içimde...
Bilmez misin, titreyen bir yüreği ?
Yürek bu, titremez olur mu ?
Titresin gönüller ey aşık,
Ey maşukun yolunda ilahı aşka eren,
O ilahi aşkı gözlerine sürme diye çeken...
Sımsıkı sarıl sevdana,
Hayal et öteleri, durma !
Durma bu yol senin,
Aşka varan yolda durmak olmaz,

Bir an dahi duraklamak aşığa yakışmaz...

9 Ocak 2014 Perşembe

Çay Saati


Bir çay bile mutlu edebiliyorken,huzur verebiliyorken,dert etme canım,
Hayatındaki güzellikleri göz ardı etme,
Güzelliklerle yaşa,
Doğrulukla var ol,
Gözlemle sanatsal bir gözle,
Bir yudum çayla gülümse,gülümseyebildiğince ;)

Sevmek..


  Sevmek,yürekten yüreğe dökülen bitmeyen bir bahar gibi..Sevmeye ihtiyacımız var,bir de sevilmeye..Nasıl seviyorsan,öyle de seviliyorsun belki de... İçten mi seviyorsun? Yoksa alelâde mi? Çıkarsızca mı? Yoksa nefsin / heveslerin uğruna mı? Haksızlığa uğrasan da sevebiliyor musun,Rabbinin hatırına? "O'nu affet,benim gönlümü kırdı" diyebiliyor musun kırıldığın vakit? Yiğitçe,mertçe sevmek budur işte...

6 Ocak 2014 Pazartesi

Sonsuzluk


Bu güz akşamları huzuruma huzur,
Ey gönlümün en derinindeki sızılar,
Sizler de benim en sadık dostlarımdansınız...
Öyle derinlerde kalmış ki hislerim,
Canımdan,tenimden geçmişim...
Çayın demi gibi,
Ben gördükçe şu hayatı,
Acılarla demlenmişim...
Ne çare,vuslat aşkıyla için için yanar bu gönül,
O En Sevgili'ye varan yolları gözlemişim...
Yollar ki,engelleri bir bir atlamak var,
Bir de o yolda yanyana yürüdüğüm dostlar,
Ah o dostlar...Yollar...Sonunda sonsuzluk var...


1 Ocak 2014 Çarşamba

Hoşgeldin


Hoşgeldin,
Semadan sımsıcak iklimlere,
Toprağa usulca inen yağmur misali,
Tertemiz bir yüreğin var şimdi,
Yepyeni bir sayfa,
O sayfanın, güzelliklerle, sevgi,huzur, mutlulukla dolması ümidiyle...

Zeynep Yağmur'a ithafen ;)

Hayalim


Gecenin sabaha yol alan vakitlerinde,
Gönlümde bir ırmak gibi dupduru düşünceler,
Akıp gidiyor sabaha doğru,
Bana eşlik eden notalar,gamlar,sazendeler,
Hayalim bir deniz kadar mavi,
Bazen güneşin içimde bıraktığı sıcaklık gibi,
İçime içime işliyor gerçekleşecek ümidi,
Hayaller,
Ben,
Şehir,
Gece,
Notalar,
Hepsi birbirine sımsıkı sarılıyor şimdi...



Gönlünde Bir Tomurcuk Gibi


Bir bardak çayın deminde buluyorsun huzuru,
Seviyorsun muhabbetin demini, en az çayın demi gibi,
Sonra ufuklara dalıyor gözlerin,
Bir kurtarıcı beklercesine,
Ellerini açıyorsun semaya işte o anda,
İçinden geçenler bir bir dökülüyor diline,
Duaların, gönlünde bir tomurcuk gibi yeşeriyor, yeşeriyor...
Hem geçmişi yâd edercesine sızı içinde,
Hem de gelecekten ümitli,
Teslim olmuşçasına Rabbine,
Şükür diyorsun...Şükür hâlimi hatrımı bilen Rabbime..