29 Şubat 2016 Pazartesi

An'lar



 Bazı anları kavanoza doldurup saklamak istersin.. İstediğin her an geri dönüp o anı yaşayabilmek... Ellerinden akıp gitmesin istersin zamanın... Fotoğraflarsın ama yetmez.. Beş duyunla hissetmek istersin... Ve hafızana kazırsın an be an, her bir saniyeyi derin derin soluyarak... Sanırım bu sahip olduklarının kıymetini bilmeyle alakalı.. Bir anlık hayatını kaybetme korkusunun sonrasında gelen hisle alakalı.. Hayatın sana bir armağan olduğunun hatırlatılmasıyla.. Her şeyin gelip geçici olmasıyla.. Dert ettiğin küçük bir şeyin aslında bir hiç olmasıyla alakalı...

  Yaşadığın her o anı toparlarsın bir albüm gibi... Zihninde hep canlı tutarsın anılarını.. Anıların her tazelenişinde sen de yeniden doğarsın... İyi anılar biriktirirsin dahası.. Kötü olan her şeyi çoktan silmişsindir.. Çünkü tahammül kalmamıştır yüreğinde.. İyiye yer açmak için kötü tüm düşüncelerinden sıyrılmayı seçmişsindir.. Bilinçaltına hangi düşünce tohumunu atarsan, günü geldiğinde onun filizleneceğini biliyorsundur.. Zihnini tazelersin... Her güne şükrederek uyanırsın.. Şükrettikçe artar şükredeceğin bir çok şey.. Sonrası mı ? ... Sonrası... Huzur...

25 Şubat 2016 Perşembe

Umut Dağıt İnsanlara


Gel de bırak şu kederi bir kenara,
Nasıl bakarsan hayata,o gelecek yanı başına,
Sev çıkarsızca,kucakla yaşamını,
Sevdiklerinle içtiğin bir yudum suyun hatırına onların ellerini bırakma,
Geleceğe bak umutla, 
Ve umut dağıt insanlara...


An Gelir



An gelir, kendini prangalara vurulmuş hissedersin,
An gelir, çıkmaz zannedersin yürüdüğün sokakları,
Oysa gözlerini kapatmışsındır kendi ellerinle
Gönül gözünle bakmamışsındır hayata,
Sahi, gönül gözüyle görebilmek de yüce bir gönül ister,
Tertemiz niyet ister,
Her şeyi apaçık görmeye başlarsın zamanla,
Yüreğin neyi fısıldıyorsa kulak verirsin ona,
Yanılmazsın o vakitten sonra..
Yüreğindeki kirlerden arındırırsın kendini,
Ayrık otlarından temizlersin bir bir,

Özüne dönersin, yeniden doğmuş gibi..
This entry was posted in

3 Şubat 2016 Çarşamba

Mavi Renginde


Gönlüm mavi renginde,
Ardımda bırakmışım siyahları,
Sürmüşüm gökyüzünü ruhumun en derinine,
Baharın geleceğine hep inanmışım kışın en soğuğunda...
Gün gelmiş, bu ayaz biter mi demişler,
Gönlünün sıcaklığı yeter mi demişler,

Evet demişim, evet bu hayat gönlünle bakınca güzel...

1 Şubat 2016 Pazartesi

Cancağızım



Bir karanlık içinden geçtim, vardım aydınlığa,
Bir selam, bir yüreği bu kadar güzel tanıtabilir miydi?
Bir insan bu kadar naif bir selam nasıl verebilirdi ?
Her bir kelimesinde yüreğinin güzelliğini görmekti işte bu..
Her bir kelimesi ayrı bir derya..
Ve ben daldım o deryaya,
Bir yürek sundun ellerinle bana..
Hayat öyle ki,
Bazı insanlar acıtırlar canını, iyilerin değerini anlaman için,
İşte cancağızım, sen o acılardan sonra armağan olarak geldin,
Karanlıktaki bir damla ışık,
Öyle ki o ışık,
Gittikçe aydınlanan,tüm dünyayı kuşatan..
Söylesene, böyle güzel bir yüreğe nasıl sahip olunabilir ?
Hayatındaki her şeyi nasıl yüreğinin güzelliğiyle sarıp sarmalar insan?
Dostluk bir armağan,
Birlikte gülebilmek,
Gerekirse ağlayabilmek,
Dahası hissedebilmek,
Ve sevmek çıkarsızca,
Tertemiz bir yürekle,
Kardeşçe sevmek,
Hep iyiliğini düşünerek dua etmek,..
Gerçek dostluk, özünü sevmek... 
Sen, benim özünü sevdiğim canım,
Hep var ol,hayatımda,ışığım ol,
Ve biz her iki cihanda da dost olalım..