30 Kasım 2011 Çarşamba

Yolun Sonu geldiyse


Yolun sonu geldiyse
Geri dön geçmişine
Yaşayamadıklarına kavuşursun belki de
Belki pişmanlıkların kalmaz
Belki özür dilersin kırdığın insanlardan,
Belki yarım kalan besteleri tamamlarsın,
Belki
Koşmak istiyorsun saatlerce,
Avaz avaz bağırmak
Hayatını sesli yaşamak
Son vermek istersin içinde kalan sözlere
Bir bir açıklarsın gerçekleri
İstediğin hayatı yaşarsın
Yolun sonuna tekrar gelince
Bu sefer son verirsin geçmişine

Yalnızlık


Yalnızlık çekiyoruz,ölümüne yalnızlık.Yalnızlık derken,kalabalığın içinde bile yalnızlık.İçimizdeki boşlukları birşeylerle doldurmaya çalışıyoruz.Nafile,o boşluk hiç dolmuyor.Kendimize farklı uğraşlar buluyoruz.Teknolojiyle,sanatla iç içe yaşıyoruz.yine de ruhumuzu beslemiyor.Bir anlık tatmin ediyor,sonra yine boşluk...
Bakıyorum da bazen.İnsanlar hasret kalmış gülümseyerek gözlerinin içine bakmaya ve içten bir merhabaya.Dinleyecek birilerini arıyorlar,içlerini dökmeye,akıl almaya,huzur bulmaya ihtiyaçları var.Kalplerinin kırık dökük anlarında,yanındayım demeye,hissetmeye özellikle.Biraz samimi yürek,bir kaç samimi söz hepsi bu kadar.Öyleyse hep güzel sözler söyleyelim,özlüyorsak arayalım,bir derdi varsa yanında olalım.Her şey gelir geçer,sevdiklerimiz kalır geriye..Hayat sevdiklerimizle güzellik kazanıyor nihayetinde.

29 Kasım 2011 Salı

Gün Batıyor


Gün batıyor,
Güneş nöbetini aya devrediyor,
Yollarım karanlık
Yüzler karanlık,
Deniz karanlık, ayın ışığı vurmuyor
Yükleniyorum bugün yaşadıklarımı omuzlarıma
Diyorum bugün ne yaşadıysam gömeceğim toprağa
Bu şehirde yaşamak,her nasılsa
Söylüyorum son şarkımı 
Son notalarını çalıyorum bestemin
Gün bitti,
Yarın da  bitecek,
Öteki gün de
Nasıl başlıyorsa öyle bitecek ,ömrümüz oldukça.




28 Kasım 2011 Pazartesi

Ne Güzel Şey Yaşamak


Ne güzel şey yaşamak
Ne güzel her gün yeniden uyanmak
Geçmişi her gün geride bırakmak
Yarınlara yol almak ne güzel
Ne güzel sevdiklerinle olmak
Onlarla sevgini paylaşmak
Aklına esince çekip gitmek gönlünün istediği yere
İstediğin zaman geri dönmek
Özgür olmak da güzel
Hayatı paylaşınca çoğalmak
Çoğaldıkça içi umutla dolmak
Hayatı tadında yaşayınca güzel
Her ana sımsıkı sarılınca 
Ne güzel şey yaşamak
Ne güzel şey "sevdiklerinle" yaşamak

Bekliyorum


İçimde yüzyılların hasreti,ne gidebiliyor ne kalabiliyorum
Duysam bir an sesini,uzaklara yol alıyorum,
Yaşanmış onca yıl,hesabını soramıyorum.
Nerede özlemle beklenenler,
Bir veda ile sonsuza gidenler,
Tut ki içinde solsun güller
Yüreğimde çırpınan bir martı sanki
Yağmur indiriyor omuzlarıma rahmetini
Ufukta bir gemi
El sallıyorum yolcularına tanıyormuş gibi
Gözlerim dalıyor uzaklara
Bekliyorum hala
Hiç birşey değişmemiş gibi
Bekliyorum umudum avucumda
Bir an olsun vazgeçmeden
Bekliyorum...

Yeniden Doğmak


Yeniden doğmak küllerinden,
Gözünü açabilmek yeniden,
Bakabilmek gökyüzüne gözünü kırpmadan,
Onarmak karaya vuran gemilerini,
Derin bir nefes almak şöyle bir,
Varlığını hissetmek bir kez daha
Gözyaşlarını silmek
Sarılmak hüzünlerine
En güzel haline dalmak çiçeklerin
Gün doğuşunu izlemek
Bir parça kederi,sevinci demlediği çayla içine çekmek
Söylemek içinden gelen her şeyi
Bir kısmına pişman olmak,
Boş vermek sonra,
Olacaksa olsun demek
Mutlu eder miydi?

Bakış Açısı


Hayata doğru açılardan bakabilmek,bütünü görebilmek.Sadece bir alanı değil,sadece olumlu yanı veya olumsuz yanı değil.İyisi ve kötüsüyle ele alabilmek her şeyi.Her şeyi iç içe yaşıyoruz nihayetinde,aynı anda güzel haberler alırken,kötülerini de duyabiliyoruz.Ama söyleyeceğim şu ki; her ne yaşarsak yaşayalım,hayat devam ediyor.Perspektife doğru bakış açısıyla bakmak gerekli,bu yeterli.Hatta bakış açılarını bazen değiştirmeli.Belki yanlış yerden bakıyoruz,kimbilir.Sabit bir fikre takılmamalıyız.O yüzden değil midir her insanda farklılık gösteren olaylar.En basiti bir film izlerken bir bakmışız herkes ayrı bir noktasına dikkat etmiş.Mesela bir sahnede,-kişi ne kadar hüzünlendi,-arkadaki koltuk ne kadar güzelmiş,-şu kenardaki fotoğrafı gördün mü?,-filmin sonu ne olacak acaba? .Halbuki aynı sahne.Bakış açıları farklı sadece.Hayat da işte böyle.O sahneyi izlemek gibi yaşamak.Hayat da bir sahne değil mi? Bizler de bu sahnede oyuncular..

27 Kasım 2011 Pazar

Özgürlük


Duydun mu, beni çağırıyor gökyüzü,
Beni çağırıyor ufkun ince çizgisi ,
Beni çağırıyor martılar 
Gel diyor,gel şimdi özgürlük vakti.
Yollarıma engel yok biliyorum,
Vapurlara yükleniyor kederlerim,
Yolcu ediyorum onları,
Uğurluyorum okyanuslar ardına.
Elimde avucumda kalanları erteliyorum yarına,
Gözümü kapatıyorum,
Dalıyorum özgürlüğün sularına.

Mor Lale


Sen de üzül,sen de ağla
Yansın için biraz da
Hatalarını birazcık anla,
Güzel bir hayat bırakıyorum ardımda
Mor laleler yollarında
Baktikca beni hatırla
Ama unut beni laleler solunca
Bir dahaki bahara yine aklına gelirim nasılsa

İntikamim


Bir iz bulamayacaksin benden
Her şeyi yanıma alacağım giderken
Sen hatıralarla başbasa kalacaksın
Kırdığın bu kalbe ihtiyac duyacaksın
Her gun daha da pişman olacaksın
İntikamım bensizlik olacak
Beni her an her saniye anacaksın
İcini kemirecek duyguların
Her an ağlamakli olacaksın
Bir çözüm yolu bulamayacaksin
Dahası beni bulamayacaksın
Nereye baksan benden izler
Kendini de affetmeyeceksin
Her doğan gün suçlayarak uyanacaksın

26 Kasım 2011 Cumartesi

Yaşanır mı böyle?


Farkettim de.Hep bir şeylerden dert yanıyor insanlar.Hep umutlu sözler duymayı bekliyorlar.Hep desteğe ihtiyaçları var.Çoğu zaman yalnızlık çekiyorlar da bağlanacak tuhaf şeyler buluyorlar.İlginç,her gün kendilerini kötü bir haber duymaya zorluyorlar.Elinizde değil,herşeyi değiştiremiyorsunuz ki,elinizde olanları değiştirmeye çalışın tabi,ama bu kadar üzülmek neden? Hep bir destek beklemeyin,kendi kendinizi mutlu edebilmeyi öğrenin.Hayat böyle çünkü,başka çıkar yolu yok.
Her gün kötü haberlerle uyanmaya alışır olduk,sırada ne var acaba diyoruz.Yaşanır mı böyle?

25 Kasım 2011 Cuma

Bazen


Hem herşeyi affedecek kadar güçlü
Hem de bir sözle silip atabilecek kadar gururluyum
İçimde yaşıyorum fırtınaları
Bazen belli de edebiliyorum
İkilem benimki,tam zıttı olabiliyor yaptıklarım
Bugün güzel gelen şey yarın kötü gelebiliyor gözüme
Soruyorlar bazen şunu severmisin diye,
Diyorum,severim,ama her zaman değil,
Zıtlıklar,iyi mi bilemem
Tek bildiğim içimden gelenleri yaptığım
Böyle olmalı bazen
İçindeki sese kulak vermeli
O an ne yapmak istiyorsa onu yapmalı
Herşeye fazlasıyla bağlı kalmamalı

Hayata Ayak Uydurmak



Hayata ayak uydurmak mı? Bırakın biraz da hayat size ayak uydursun.Bir karar verin bugün mesela.Bugünlük erteleyin kafanızı kurcalayan soru işaretlerini,yapmak istemediğiniz şeyleri.Bugünü kendinize ayırın.Yapmayı en çok istediğiniz şeyi yapın.Nerde olmak istiyorsanız orda olun.Hayal edin,dostlarınıza hayalinizden bahsedin,bir şarkı seçin,gün boyu onu dinleyin,karamsar bir şarkı olmasın ama.Mesela ertelediğiniz ve sizi mutlu edecek işleri bugün yapın,bugün kırdığınız birinden özür dileyin,hatta kırıldığınız kişiyi affedin.Ciddiyim,affedin gitsin.Bir de sevdiklerinize dua etmeyi unutmayın.Samimiyetle onların iyiliklerini isteyin.Biri sizi üzmeye çalışırsa,bencilce davranırsa,umursamayın.Bugün beni üzemeyeceksin diyerek yanından uzaklaşın.Öfkelenmeyin bugün.Öyle bir durum olursa,konumunuzu değiştirin.Aslında sadece bugün yapmayın bunları.Hergün bu kararı verin,Önemli işlerinizi sabahın erken vakitlerinde yapın,günün geri kalan vakti size ve özgürlüğünüze kalsın.

Yaşamak


Yaşamak dedi;
Hayatın en güzel günlerini yaşamak
Sessizce yaşamak,
Coşkuyla yaşamak
Geçmişte yaşamak
Yaşamak ölesiye
Anı yaşamak
Onunla yaşamak
Onsuz yaşamak
Acılarla yaşamak
Umutla yaşamak
Şimdi anladınız mı?
Her şartta yaşanabiliyor değil mi ?

Seviyorum diyor


Seviyorum diyor,
Vurguluyor,
Seviyorum seni.

Ben mi? diyorum
Beni sevmen için bir çaba sarfetmedim ki
Görmemezlikten geldim çoğu zaman
Arkadaş bile saymadım seni

Sen kendin oldun diyor
Beni görmesen de
Uzaktan izledim seni hep
Kalbinin derinliklerini gördüm
Hayata bakışını bir de
Herkesten farklıydı
Bakışların ısıtıyordu etrafını
Kalbinle bakıyordun sen
Yaşamak senin için sevdiklerinle olmaktı
Kötülükleri kabullenmiyordun
Duymayı bile istemiyordun
Hatta zihninden siliyordun anında
Ben seni bunun için seviyorum..


Not:(bu ve bunun gibi aşkla ilgili yazılar tamamen hayal ürünüdür.yaşanmışlık yoktur:) sevgilerimle..)

Hayallerim


Hayallerimden bahsetsem size
Dinler misiniz beni?
Bir deniz kenarında 
Arkamda esen rüzgar
Ufkun sonunda beyaz ışıklar
Dalga sesleri
Deniz kabukları
Köpük köpük dalgalar
Sonra gidiyorum
Yürüyorum yol boyunca
Rengarenk çiçekler yollarımda
Aklımda geleceğin mutluluğu
Sevdiklerimin var oluşu
Koşa koşa gidiyorum,
İçimden geliyor haykırmak
Seviyorum diyorum yaşamayı,
Herşeye rağmen seviyorum
Karşılaşıyorum sonra pırıl pırıl gözleri parlayan insanlarla
Herkes mutlu,herşey güzel,
Böyle bir yer var mı dünyada.

23 Kasım 2011 Çarşamba

Kar


Kar yağsın yollarıma,
Üşüyeyim iliklerime kadar,
Sıcak diyarlara yol alayım,
Bembeyaz yollarda ayak izlerimi bırakayım.
Yalnız benim izim kalsın.

Karlı bir havada ayrılayım sevdiklerimden
Üzüleyim 
Üzüldükçe buz tutsun kalbim 
Hissisleşeyim,
Ağlarken donsun gözyaşlarım.

Karlı bir hava benimki,
Beyaz ölümün rengi,
Karlar üzerime yağsın ki,
İçim huzura ersin ben giderken,
Öyle ki sözleri kaplasın soğuk elveda derken.

Bakışlarım soğuklaşsın 
Ellerim soğuk.
Kalp atışım yavaşlasın,
Vedalaşayım dünya ile
Kar kaplasın üzerimi
Karlar içine gömün beni.

Yanımda Olmanı İsterim


Yanımda olmanı isterim
Hayallerimi yaşarken yanımda kalmanı,
Yarınlara atarken adımlarımı,elimden tutmanı isterim
Severken yaşamayı,
İçim huzur dolarken,
Senin de mutlu olmanı isterim.
Gözlerime baktığında,
Bütün dertlerini unutmanı.
Anlatmak isterim bütün hayatımı bir çırpıda,
Sessizce dinlemeni beklerim,sabırla.
Yanımda olmanı isterim,
Ama öyle her dakika her saniye değil
Özlemek isterim zaman zaman
Yeniden bulduğumda sevinmek için
Yanımda olmanı isterim,
Yanımda derken madden değil,
Çok uzaklarda bile olsan ruhen hissetmek örneğin.
Yanımda olmanı isterim,
Nasıl olsa bir gün ya ben gideceğim
Ya da sen gideceksin.

Beni bugün özgür bırakın..


Beni bugün özgür bırakın,
Farzedin ben yokum.
Görmemezlikten gelin
Herşeyi dert ediyorum bugün.
Sebepsiz üzülüyorum
Kendi köşeme çekiliyorum
Duygularıma esir oluyorum bugün
Kırılıyorum sözlere,
Bakışlara başka anlam buluyorum
Üzerime alınıyorum

22 Kasım 2011 Salı

Yüzleşme


Günlerdir aynaya bakamadım,yüzleşemedim kendimle,daha doğrusu kendi gözlerimin içine dalamadım.Kendimi suçlu hissettim sebepsizce.Sizce ben kalp kırar mıyım? Yaprak düşse kendimden biliyorum.Ya da biri ağlasa,üzülse.Kızıyorum,diyorum senin suçun.Hep kötü ihtimalleri düşünüyorum,yürürken takılıp düşecekmiyim,karşıya geçerken araba çarpacak mı,kristallerle dolu bir mağazada yanlışlıkla hepsini döksem vs.Kendime eziyet ediyorum.Kendimle kavga ediyorum.Herkes benliğini severken,ben,benliğimi ordan oraya savuruyorum.

Üzüyorsunuz Beni




Üzüyorsunuz beni,
Dert etmeyeceğim diyorum,
Yapamıyorum
İçim sıkılıyor içim,
Şu dört duvar üzerime geliyor
Sığamıyorum.
Kırık dökük kalbim
Çok da alıngan
Bilmezsiniz,farkettirmem
İçimde yaşarım
Hatta saklarım kendimden.
Günler geçiyor,
Kalp dayanmıyor.

Git


Öyle bir git ki döndüğünde sığınacak limanın olmasın
İçin kor gibi yansın da
Gitmek nasılmış kalbin anlasın
Ardında ayak izinden başka birşey bulunmasın
Topla geçmişini öyle git
Sorma beni kimseye
Kırılmış mı darılmış mı diye
Bilme,sen de bilme.

Sona Yaklaşıyorum


Yüreğimde tomurcuklanan sevdam
Beni bir oraya bir buraya savuruyor,
Kıyılarına vuruyorum ümitlerin,
Sona yaklaşıyorum her saniye,
Son değil bu başlangıç belki de
Uzatıyorum elimi yeşermekte olan düşlere
Ufku genişletiyor aklım
Hedefi oluyorum sonsuz yarınların.
Savuruyorum rüzgara,
Savruluyorum ben de aklımdaki düşlerle,
Göze alıyorum sorgusuz sualsiz
Vurguluyorum sözlerimi
Tükeniyorum günden güne,
Sona yaklaşıyorum...

Yaşamak İstiyorsan



YAŞAMAK İSTİYORSAN;
Şöyle derin bir nefes alacaksın,
Tereddüt etmeyeceksin,korkmayacaksın
Sahipleneceksin elinde olanlara,
Olmayanları ise dert etmeyeceksin,
YA
ŞAMAK İSTİYORSAN; 
Ölümüne seveceksin,
Ba
şkasının nefreti olmayacak içinde,
Kalbini kırıp dökseler bile,
Sen yine de seveceksin.
YAŞAMAK İSTİYORSAN;
Sahte yüzleri,samimiyetsizliğini kabulleneceksin günden güne,
Sen dosdo
ğru olacaksın herkes eğilip bükülse de,
Yalanlara alet olmayacaksın,
Güvenecek herkes sana zor gününde. 
YA
ŞAMAK İSTİYORSAN;
Sarılacaksın sımsıkı sevdi
ğine,
Her anının kıymetini bileceksin,
Attı
ğın her adım planlı olacak,
Darma duman ya
şamayacaksın.
YAŞAMAK İSTİYORSAN;
Her gün yeniden başlayacaksın güne,
Biraz müzik dinleyeceksin,
Biraz kitap okuyacaksın,
Biraz yürüyeceksin.
YAŞAMAK İSTİYORSAN;
Bildiğin yoldan gideceksin,
Kendine güveneceksin,
Her gün yeni bir
şey öğreneceksin,
Ö
ğrendiklerini uygulayacaksın.
YAŞAMAK İSTİYORSAN;

Sen,sen olacaksın...



21 Kasım 2011 Pazartesi

Bu Şehir


Bu şehir buluşturdu bizi,
Bu şehir ayırdı,
Tutamadım ellerinden hayatın
El sallayamadım ardından,
Oysa ne de çabuk sevdiriyordu kendini
Beni anlayan bir o vardı,
Değişimler yaşadı zaman zaman
Harabeye döndü de yıkılmadı,
Tıpkı bizler gibi
Fırtınalar kopardı çoğu zaman
Yağmurları topraklara değdiği an
Veda etti,el salladı ardından
Bu şehir mutlu etti bizi zamanında
Ve ağlatan da yine bu şehirdi
Yollarında ayrıldık bu şehrin
Yollarında yaşlandık.

Hoşgeldin

Hoşgeldin,
Gönlümün baharına,
Benimle yürürmüsün ömrünün geri kalan yıllarında
Önce yavaş adımlarla
Sonra hızlanarak
Katlanır mısın bana,bir ömür boyunca
Severmisin peki,ilk günkü gibi
Her gün elinde çiçeklerle gelirmisin
Benimle ağlar,benimle gülermisin
Yaşayabilirmisin bıkmadan usanmadan,
Söz verebilirmisin bunları yapacağına
Ayrılmak istermisin günün birinde
Üzermisin beni,
Kalbim dayanmaz buna
Üzecek olursan eğer,şimdiden gelme hayatıma..

Gönül kapısı

Dert etme ey can,gönlün refaha ersin
Ne diye canına kast edersin?
Senden önemli nedir dünyada,
Güzeli görmez mi gözlerin?
Gör ki gönül gözün aşk eylesin.
Ruhun surûruna erdiği vakit,
Dilin söylesin bir lahza tatlı umut.
Elinde bir gül yollarında,
Kalbinde kelebek misali çırpınışla,
Gel gönül kapısını arala,
Açıktır her vakit bu kapı sana.

Kendime söz verdim



Gün ışıldıyor,bugün güzel bir gün olacak diyorum.Umut dolu.Yarının telaşı içimi sarmadan,dünün hüznü kalbimi sıkmadan.Güzel bir gün olacak.Hissediyorum.Çünkü ben izin vermeyeceğim bugün kötü sözlere,kötü bakışlara,kötü hislere...Yaşama aşkı aşılayacağım kendime.Bugün yeniden başlayıp bir çizgi çekeceğim geçmişe.Geçtiğim yolları dikkatle izleyeceğim.Tanımadığım yüzlere gülümseyeceğim.Daha anlayışlı olacağım bugün.Daha ağır yaşayacağım günü.Çayı daha demli içeceğim mesela,müziği daha sesli dinleyeceğim.Kalbimle göreceğim bugün,içtenlikle sulayacağım çiçekleri.Bir de konuşacağım onlarla.Bir deniz kenarına gideceğim,saatlerce bakacağım ufka.Kendime "boşvermişlik zamanı" ayıracağım.O an herşeyi unutacağım.Kendimle konuşacağım.Tabi duygulanacağım biraz,birazcık ağlayacağım.Sileceğim gözyaşlarımı.Sonra koşacağım,saatlerce.İçimdekileri haykıracağım.duracağım birden..Derin nefes alacağım.Söz vereceğim kendime.Bugün herşeyi seveceğim diyeceğim.Kaldığım yerden devam edeceğim günüme.Günaydın bir kere daha,doyasıya yaşayacağım gün...

20 Kasım 2011 Pazar

Gözlerin


Yılların izleri var gözlerinde
Öyle derinden bakıyor ki yine
Yaşadıklarını bir bir anlatıyor
Elveda diyor geçen günlere,
Olgunlaşıyor insan gün geçtikçe
Dün sevmediklerini bugün sevebiliyor,
Asla yapmam dediklerini yaptığı gibi,
Değişim doğamızda var
Değişmek istiyor hep
Kendini değiştirmese bile,
Etrafındaki kişileri,mobilyalarını,evlerini
Değiştikçe rahatlıyor belli ki,
Yenilik arıyor hep
Yenilendikçe yenileniyor ruhu
Asıl değişim maddede olmuyor ama
Kendi zihnini yenilemeli önce
Etrafında ne değişirse değişsin
Bir faydası olmaz zihnin değişmedikçe
Yıllar değiştirsin seni bırak
Kendine biraz daha anlam yüklesin
Bu derin bakışların daha da derinleşsin
Çünkü sen yaşadıklarınla sensin...

18 Kasım 2011 Cuma

Bul beni



Bul beni,
Bir şarkı sözünde.
Sabah doğan güneşte.
Yollarına düşen yapraklarda.
Küçük bir çocuğun gülümsemesinde,
Dalgaların köpüklerinde.
Bul beni,
Sıcacık bir eli tuttuğunda.
İçtiğin bir kahvenin yudumunda.
Ağlayan birinin gözyaşlarında.
Baharda açan çiçek dallarında.
Gezdiğin sokaklarda,caddelerde.
Gözünü kapattığında rüyalarında.
Bul beni,
Okyanusun derinliklerinde.
Sahildeki ayak izlerinde.
Deniz kabuklarını kulağına götürdüğünde.
Yağmur damlasının toprağa değişinde.
Yokla kalbini,
Ben ordayım işte.

İçimde


Düşüncelere daldım
Kendi zihnimdeki deryada boğuldum,
Boşboş baktım yüzlere
Sözleriyse dinlemedim
Yeni cümle duymadım
Kendi kendimeydim çünkü
Kendi içimde bir başıma
Kalabalık arasında
Yapayalnız
Ürperdi içim
Yalnızlığın soğuğu sardı beni
Düşüncelerden sıyrıldım
Dört duvara sığmayan ben
Bir zihinde kayboldum
Çıkış yolu aradım
Sonunda çıkışı yine benliğimde buldum

Korkmuyorum


Korkmuyorum,
Yıllar geçse de ben meydan okuyacağım
Yalanlara boğulmaya tahammülüm yok
Yalan olan tüm düzene karşıyım
Asıl yalan dünyaymış,aldanmışım
Korkmuyorum
Kötü düşüncelerden,
Yaralamayacak beni
Pes etmeyeceğim
Küçük bir çocuğun ümidi içimde
Korkmuyorum
Güçsüz duyguları bir kenara bırakıyorum
Kabullenmiyorum yanlışları
Doğruları ayırıyorum
Korkmuyorum
Maskelerden bile korkmuyorum
Bir bakışta çözüyorum gerçek yüzleri
Bıraktım olmak istedikleri gibi görünsünler
Korkmuyorum ki..

İstanbul


Fallarımda bile çıkmıyorsun İstanbul..
Yine beni istemiyorsun,
Ayrı kaldık, çok uzun süre oldu
Hiç mi özlemiyorsun
Hatırla o günleri
Ama boş laf benimki,
Sen içinde koskoca bir tarih taşıyorsun
Ben aklına gelir miyim ki
Tek isteğim senden,
Çağır beni öyleyse hemen

Ayrıldık


Ayrıldık,
Issız bir sokakta,
Bir köşe başında,
Yol ayrımında.
Bıraktı beni yarıyolda,
Arkanasına bile dönmedi.
İlerledi kararlı adımlarla.
Doldu gözlerim o giderken,
Söyleyemediğim sözler kaldı içimde.
Belki söylenseydi,
Bu kadar yaralamazdı gidişi.
Sordular seneler sonra,
Hatırladın mı biri vardı yıllar önce hani?
Hatırlayamadım dedim,
Kimse bilmedi,
Oysa aklımdan hiç çıkmadın ki.

17 Kasım 2011 Perşembe

Yollarına baktım


Perdeyi araladım
Yine yollarına baktım
Geldiğini hayal ettim bir an
Ayak seslerini dinledim
Biri göründü uzaklardan,
Yok,yine sen değildin.
Ümidim kırıldı saatler geçtikçe
Gözlerim doldu sonra
Hatıralarınla boğuştum bir kaç dakika
Sonra kendine gel dedim
Dışarı çıktım
Seni görmemin muhtemel olduğu yerlere baktım
Gözlerim hep seni aradı
Yoktun..
Eskiden olduğu gibi
Gözümü kapatsam
Açsam sonra
Seni karşımda bulur muyum?

16 Kasım 2011 Çarşamba

Kalbim


Kalbim, çok üzdüler seni değil mı?
Çok yıprattılar,
Ben de sahip olamadım hem,
Kaybettim seni,
Karanlıklara ittim kendi elimle,
Yapayalnız bıraktım.
Hiç of demedin,
Ne kadar dayanıklısın.
Zor yıllar da aşsan
Kırılıp dökülsen de
Cok çabuk toparlanıyorsun
Hakkını helal et bana
Benim de hakkım helal olsun..

Kocaman yürekli insanlar



Bazı insanlar vardır ya hani hayatımızda;geldikleri zaman içimize huzur dolar,gözlerimiz ışıldar,kalbimizin ritmi değişir mesela.Her an yanımızda olsunlar isteriz,günler,aylar,yıllar geçse de sıkılmayız varlıklarından.Bir de olumsuz özelliklerini de aklımızdan bertaraf ederiz.Hep güzelliklerini görmek isteriz.En küçük bir şeyde aklımıza gelirler,bir müzikten,bir filmden,suladığımız çiçekten.çoğu zaman deriz;falanca da burda olsaydı şimdi.Hatta telepati bile yaşarız zaman zaman.Aklımıza geldiği o anda telefon çalar,özledim der,özledim görüşelim mi? Nasıl bir mutluluk sarar içimizi değil mi? Böyle özlenesi bir insan olmak için kocaman bir yürek gerekli..

Huzur verici

Gözlerden uzak yaşama isteğim
Bir göl kenarında evim
Ahşaptan,herkesin hayalinde olduğu gibi
Önünde bir kayık
Mavi beyaz renklerde boyadığım

Üzerinde ismim yazılı
Bahçem yemyeşil
Rengarenk çiçekler
Ahşap çitler beyaza boyanmış
Evin kapısı açılıyor ardına kadar
Mis gibi hanımeli kokusu eşlik ediyor
Pencere yere kadar önünde çakıl taşları
Loş bir ışık aydınlığa eşlik eden kandiller
Camın önünde iki berjer
Asma kat bir de
Bu küçük evde
Huzur verici değil mi?

Miş


Yaşadıkça öğrendim
Çok söz kalbi öldürürmüş
Tıpkı çok sevmek gibi
İnsanların her zaman sakladıkları bir yüzleri daha varmış
Dostmuş zor günlerinde yanında olan
Kendinden önce seni düşünen
En büyük düşmanını bilmek istersen
Başarılarınla övünen
Sen mutlu olduğunda gözlerinin içi gülen
Ağladığında içi hüzünlenen
Değmezmiş küçük olayları büyütmeye
Görmezden gelmek gerekirmiş.
Bir daha dünyaya gelecek olsam  sözüyle başlayan bir cümle kurmak yersizmiş
Ne olursa olsun seni bu hayatta en çok düşünen ailenmiş
Görmeyi bilene dünya cennet,
Bilmeyene ise cehennemmiş
Bu "miş"ler in birikmesi için tecrübe gerekirmiş

Bekleyiş


mutlu bir bekleyiş içindeyim
gelsen de güzlerim bahar olsa
açsa bütün çiçekler
her yerde laleler manolyalar yaseminler
bekliyorum,gözlerim yolda

Gurbet


Gurbet yaşıyorum kendi iklimimde
Aşamıyorum ki engellerini
Şehrin en kıyıda köşede kalmış alanında
Bilmediğim kişilere
Merhaba diyorum
Bazen görünmez oluyorum
Ortadan kayboluyorum
Aklıma estiğinde gidiyorum
İstediğim mekanlara
Varsın bilmesinler yaşadığımı

Birseyler yap


Bir iyilik yap kendine
Uyandığın andan itibaren gülümse
Gördüğün herkese günaydın de,tanımasan bile
Dışarı çık
Yürü
Hatta koş,koşabildiğince
Sevdiklerini ara,görüş onlarla
Sonra biraz da yalnız kal
Kafanı dinle
Birşeyler oku
Birşeyler dinle
Birşeyler yaz
Geçmişi özle
Geleceği düşle
 Ruhunu besle

12 Kasım 2011 Cumartesi

Sonsuzluk


Bu sabah gözlerimi yavaşça açtım,
Bir ışık hüzmesinin içine girdim.
Mekanı yoktu,nerdeydim bilemedim.
En üste çıktım
Uçuyordum adeta
Bulutlarda gezdim
Dünyayı çok uzaklardan izledim
İnsanlar ufacık
Görünmüyorlar bile yükseldikçe
Düşündüm sonra
Bir karınca
Bir insan
Bir şehir
Bir ülke
Dünya
Uzay
Sonsuzluk
Aklım almıyor.

Kainat Kitabı


Şehre kış gelmişti,
Yollarda insanlar soğuğa meydan okurcasına yürümekteydiler.
Köşebaşında bir kitapçı
Önünde üşümüş sevimli bir kedi
Kitapçıda sımsıcak bir ortam
Kendimi atıyorum içeri
Diyorum ; Var mı içimi ısıtacak yeni bir kitap?
Var diyor,tabi ki var.
Yeni değil ama yüzyıllardır.
Kainat kitabı bu.
Diyor ;
Gözlemle dünyayı,
Bu hayatı,
Yolda yürüyen insanları,
Ağaçları,
Dökülen yapraklarını
Sonra tekrar baharda varoluşlarını
Yeni doğmuş bir bebeğe bak mesela
Sonra ölümü hisseden bir yaşlıya
Bir dağın tepesine çık sonra,
Gökyüzünü izle saatlerce,
Budur içini ısıtacak olan.
Kainat kitabı bu
Yazarı çok kudretli.
Hak veriyorum sonra ona
İçim ısınıyor
Yollara düşüyorum.

11 Kasım 2011 Cuma

Geçmiş Zaman


yol ayrımında kaldı düşlerim
elimi nereye uzatsam dar geçitli yollar
görmesini bilmedi gözlerim
içimde hep sözlerim kaldı
söylenmeyecek artık,
zamanı çoktan geçmiş
dünler yaşanmış geriye dönüş yok
kimbilir ne fırsatlar doğmuş da
kıymeti bilinememiş
özlem var içimde hep
o yıllara dair
yaşıyorum bazen hayalimde
o sonra kandırıyorum kendimi
zamanı kendime göre değiştiriyorum
yaşadım sanıyorum.
dünle bugünü bağlıyorum
birbirine kenetliyorum..
güzel olacak her şey yine de biliyorum..

10 Kasım 2011 Perşembe

Kapı


Devasa bir kapı olsa,
Açmak için güç,kuvvet gerekse.
Zar zor üstesinden gelsem,
Aydınlık olduğunu hayal etsem diğer ucunda.
Ardına kadar açsam kapıları,
Ben geldim desem,
Ben burdayım,
Ben varım.
Sadece bir kapı,
Heybetine aldanmayın.
Kimbilir nasıl bir mekana açılıyor,
Nereyi,nereye bağlıyor.
Ardında neler var peki?
Merak uyandırıcı değil mi?
Varsayalım,büyük bir şehrin kapısı bu
Az sonra bir ordu girecek içeri
Yok,böyle hiç zevkli olmadı
Öyleyse bu sonsuzluğa açılan bir kapı olsun
Neyi hayal ediyorsanız
Ardında o olsun..

Bir Çocuk


Bir çocuk,
Elinde kırık dökük oyuncağı,
Cebinde bir kaç kişiden topladığı şekerleri,
İçinde mutluluk,
Sokakta üşümüş olsa da.
Bir çocuk,
Daha yeni başlamış hayata,
Yeni başlamış ama,
Yaşamış zorlukları şimdiden.
Sallanıyor üzerinde durduğu topraklar,
Kaybetmiş sıcak evini ,
Her sallantıda kalbi çarpıyor şimdi.
Daha başlamadan yaşamaya,
Kaybetmenin ne demek olduğunu öğrenmiş.
Daha kazanmanın ne olduğunu bilmeden.
Biri avutmalı onu,
Biri demeli ki,
Çocuk : bastığın bu topraklar çok değerli
Bu topraklar için ne kanlar döküldü,
Ne savaşlar verildi.
O yüzden kabul etmiyor şimdi
Kaos içindeki bu dönemi.