14 Aralık 2017 Perşembe

Meçhul


Şimdi  çıkıp gelsen, gittiğin o meçhul yoldan,
Ben yine hoş geldin derim, hoş geldin nerelerdeydin ?
Dinlerdim, bunca zaman neler yaşadın,
Hangi kör kuyularda ağladın,
Nefessiz günlerinde gökyüzüne bakabildin mi?
Neler gülümsetti seni ?


Korkular


Kendinden kaçışların bir deniz kenarında son bulmasıdır, benliğinle yüzleşmek,
Nereye gidersen git, benliğine çıkacak yolların,
Kendinden vazgeçme, özgür bırak zihnini,
Bırak ne olacaksa olsun, bırak olsun...
Korkuların sana hükmetmediği bir dünyayı düşün,
Korkusuzca, cesurca yaşamak nasıl?
Özgürce değil mi ?
Kalbini yokla şimdi,
O ilk günkü temizliğine sahip mi,
Yoksa biraz cilalanması gerekli mi,
Koru kalbini,
Koru, ilk günkü gibi...

5 Aralık 2017 Salı

Her İnsan


İnsan yaşayarak öğrenir,yaşadıklarını gönlüyle harmanlayarak,
Her insan farklı yaşar, kendi gönlü derinliğince algılar olayları,
Her insan farklı açılardan tutunur hayata,
Her insan ayrı bir derya...
O yüzden, herkesin sen gibi olmasını beklemek boş bir çaba,
Anlamaya çalış, veya insanları bırak kendi hallerine..
Boş ver ne düşündüklerini, 
Sen kendinden sorumlusun,
Dert etme o halde...

Yeni Gün


Gözlerini yeni güne açtığında gülümse önce güne,
Dün iyi ya da kötü ne yaşandıysa bitti de,
Yaşadığın güzel anıları biriktir yüreğinde,
Kötü anıları ise sil gitsin,kalmasın zihninde...
Seni yarınlara taşıyacak insanlar olsun yüreğinde,
Hayallerine, özgürlüğüne, içtenliğine karışmasın kimse..
Ne için yaşıyorsan o olsun ömründe,
Hep iyiyi, güzeli iste.


8 Kasım 2017 Çarşamba

Ruhumda Sonbahar


Bir yol ayrımında karşılaştım, en sevdiğim ağaçtan dökülen yaprakla,
Avucuma aldım döktüğü tüm yapraklarını ve düşündüm sonra,
Mevsimler her şeyin değişebildiğinin en basit örneği,
Biz gibi.. Sahi en çok biz değil mi ?
Her mevsim biraz daha sona yaklaştırıyor bizi,
Bir mutlu,bir hüzünlü,bir sessiz, ya da tam tersi,
Hayat böyle bir şey işte,
Sahip olduğun her şey ile yaşadığın mevsimleri birbirine kenetlemeli,
Çok da üzülmemeli değişen mevsimlere,
Nihayetinde hepsi son bulmayacak mı ?
Aldığın bir nefesi hakkıyla geri verebilmeyi düşün,
Dünyayı düşün, sonsuzluğu düşün,
Her şey varlıkla yokluk arasındaki ince çizgiden ibaret..
Her şey ne boş,
Dünyalık hırslar,kavgalar,nefret dolu olan her şey ne boş,
Ya sonu ?
Sonu sonsuzluğa açılan bir kapı,
Dünyadaki yolculuğunda heybende biriktirdiklerini alırsın yanına,
Aralarsın o kapıyı... 


17 Ekim 2017 Salı

İnce Nokta


İnsan yaşadığı her bir anda kendinden izler bulmak istiyor,
Geçmişi ile geleceğini harmanlayıp yaşamayı..
Dönüp bakıyor ardında bıraktıklarına,
Yarını için kurduğu hayallere,
Şimdi nerede olduğuna... 
Sonra koca bir hiç geliyor dünya... 
Nereye koşuyoruz bunca telaşla, 
Değdi mi sahi,
Değiyorsa ne âlâ...
Yüreğindeki o ince noktaya dokunabiliyorsan insanların,
Bir kelimenle, 
Bir bakışınla,
Bazen sadece yanında sessizce duruşunla,
İşte o zaman değmiş yaşamana.. 





5 Ekim 2017 Perşembe

Vefa


Vefa... 
Gönlünün en derininde sakladığın nadide insanları, orada hep aynı tazelikte misafir etmektir.
Kimi zaman her soluğunda yanında olmak,
Kimi zaman da sûkutunla...
Hayat her zaman aynı koşullarda devam etmiyor,
Bazen fırtınalar yapraklarını savuruyor,
Ama sen yine de köklerim var diye şükrediyorsun..
Sonra geçmişe  bakıyorsun, şimdiyi ve geleceği düşünüyorsun,
Özlediklerin oluyor,
Bir bardak çayı birlikte yudumlamayı,
Birlikte hayal kurmayı,
Hatta birlikte bu da geçer ya hu demeyi,
Ama aynı gökyüzünün altında olduğunu bilmek huzur veriyor..
Bazen birlikte susmak da güzel, sabretmekte,
Gönülden hissedenler, söze gerek duymazlar,
Bir tek kelam etmeden, yüreklerinin çığlığını duyarlar...
İşte o zaman dua et,
Vefa budur,
O bilmeden de dua edebilmektir..

2 Ekim 2017 Pazartesi

Yenilenmek


Hayat seni en çok yorduğu zamanda, yüzünü denizlere çevir, sırtını dağlara yasla..
Geçmişi bırak ardında..
İnsanlar iki çeşittir hayatında,
Yanında olması gerekenler ve ardında olması gerekenler..
Hangisinin nerede olacağına iyice karar ver,
Sonra yeniliğe adım at,
Yenilenmek gönlünü tap taze tutacaktır elbet..
Dinle gönlünün sesini,
O an ne istiyorsa izin ver, anı yaşasın..
İçinden ne geliyorsa bazen onu yapmalısın..


18 Eylül 2017 Pazartesi

Kavgamız


Sonra insan kendini dinlediği zaman,
Ne boş diyor şu dünya için kavgamız,
Nasıl da gereksiz bunca hırs, sonu gelmeyen arzularımız,
Şöyle bizi silkeleyecek,kendine gel diyecek insanlar sarsın hep etrafımızı,
O güzel yoldan sapacak olsak, nereye gidiyorsun diyerek yanımızda kalsalar..




Bir Ağacım Vardı


Bir ağacım vardı, gölgesinde kitap okuduğum, 
Bülbüller konardı dallarına,
Dostlarımı hep oraya davet ederdim,
Uçsuz bucaksız manzarası vardı,
Masmavi deniz kenarı...
Rengarenk güller çevrelemişti etrafını,
Meyve de verirdi kimi zaman,
Kimsenin tatmadığı, sadece ona özel meyvesi,
Tadan her kişide farklı tatlar hissettirirdi...
Zaten ağacın rengi de herkese farklı görünürdü,
Herkes kendi gönlünce görürdü, sözün özü...
Sorardım davet ettiğim herkese, 
Ne görüyorsun bu ağaçta sahi ?
Anlattıkları aslında kendileriydi...
Tanımak öyle kolaydı ki gönüllerinin özünü...
Sonra, o ağaçtan haz etmeyenler birer birer gittiler,
Ben de kal demedim,
Hem de ne güzel gittiler.
O ağaç daha da yeşerdi, daha çok meyve verdi..
Ben o meyveleri tadını anlayanlarla tattım..
Gölgesinde en sevdiğim şiirleri okudum..
Sonra uzun uzun ufka baktım,
Huzur buldum...

Yollar / Varışlar


Gecenin en zifiri vaktinde nice yollardan geçmişim,
Çocukluğumun sokaklarına adım atmışım,
Hanımeli kokusu,iyot kokusuyla birleşip,
Ay ışığı denize süzülünce kendimi bulmuşum..
Bir an, sadece bir an nasıl da gözlerinin önüne bir ömür gibi seriliyor ?
Nasıl da içine işleyen o ay ışığı kadar başka bir şey işlemiyor ?
Nasıl da yürüdüğün yoldan yola bu kadar fark oluyor ?
Yollar, her zaman bir yerlere varmıyor.. 

17 Eylül 2017 Pazar

Zıtlıklar


Hayat hem ne güzel, hem ne tuhaf,
Zıtlıklar çepeçevre sarıyor her yanımızı,
Bir yanımız siyah, bir yanımız beyaz,
Buz tutmuş bir yanı kalbimizin, bir yanı çöl sıcağında adeta...
Kimi gülerken, kimi ne acılar çekiyor kim bilir.. 
Zıtlıklar güzeldir nihayetinde,
İyinin değerini anlamak için kötüyü görmek,
Var olanı anlamak için yok olanı,
Nefreti,sevgiyi... 
Daha bir çok kıyası yapabilmek için iyidir zıtlıklar...
Zıtlıklar yüreğinde varsa işte o zaman düşün...
Kendinle çelişiyorsan, bir daha yoklamalısın kendini...

13 Eylül 2017 Çarşamba

Kelimeler


İnsanların hayatlarında neredeyiz ? Onlar bizim hayatımızda neredeler ? 
Hiç farkında mıyız bir kelime, bir bakış , bir dokunuşla birbirimizin hayatında iyi ya da kötü ne kadar etkimiz olduğunun ? Sahi, bunlar ince mevzular.. İncelikler yüzünden incitmiyor muyuz birbirimizi..
Ah.. Hep bu incelikler... 
Bir kelimenin tesiri aylar, yıllarca etkisini aynı tazeliğinde gösterebiliyor.. O alelade görülüp sarf edilen bir kelime, nasıl da insanın yüreğine yüreğine işliyor.. Kelimeler bazen insanın ruhunu öyle tanıtıyor ki.. Kimi zaman sana gül bahçesinde geziniyor hissi sunuyor, kimi zaman bir çöplüğe çıkarıyor yolunu... O an, ya sonsuza kadar orada kalmayı, ya da bir saniye bile kaybeden uzaklaşmayı düşündürüyor.. Sen kelimelerinle güzelsin ya da çirkinsin, çünkü sen gönlünden dökülen nağmelerin oluşturduğu sensin... Şimdi bir kez  daha yokla kendini, kelimelerinle kimlere şifa olmuşsun ya da kimlere zehir ? 

5 Eylül 2017 Salı

Gönül Bahçem


İnsanların birbirlerine ferahlık vermeleri,yol göstermeleri,o yollarına ışık olmaları gibisi var mı ?
İnsanın hayatında dönüm noktaları varmış, o dönüm noktalarında karşılaştıkları.. Şimdi bir bir düşünürken o yolları, o yollarda karşıma çıkanları, gelenleri, gidenleri... 
Bir bahçeymiş kalbim... O bahçedeki ayrık otlarını bir bir ayıklamışım.. Hatta bahçemde ot kalmamış diye gülümseyerek söylerken bana ışık olan dosta şu cevabını kazıdım ruhuma: 
"Arkadaşlar mevsimlik çiçekler gibidir. Onlar bir açar, bir solar.. Ama dost dediğin en fazla üç-dört tanedir,o ağaçtır ve hep bahçendedir. Ayrık otları hep olacak bahçende, sen yaşadığın sürece onları hep ayıklayacaksın.." 
Bahçemdeki ağaçlarımın kökleri daha da derinleşsin o halde.. Güllerim de rengarenk açsın en kokulusundan... Ve ben bahçeme gözüm gibi bakayım.Sevgiyle,şükürle,hep iyilikle.. 

23 Ağustos 2017 Çarşamba

O'nun Yolu


Ruhunun derinliklerindeki sesi dinle,
Gözlemle etrafındaki her şeyi,
Hikmet nazarıyla bakabilmek başkadır kâinata,
Yoluna çıkan tüm işaretleri takip ettiğinde, vardığın tek bir nokta vardır, Allah...
Tüm yollar O'na çıkar,
Sen çıkmaz sokaklarda vaktini harcarsın zaman zaman,
Ne mutlu hayatı bitmeden O'nun yoluna varana,
Yoksa o hayat bittiğinde varacaksın nasıl olsa...
Şimdi o yolda olanları keşfet,
Olmayanları da davet et,
Davet et ki, en güzelle tanışsınlar onlar da vakit geç olmadan,
Paylaşmak güzel,
Yolu da, yolcuyu da, sebepleri de yaratan Allah.. 

9 Ağustos 2017 Çarşamba

Şehrime Gel


Şehrime gel,
Sen geldiğinde çoktan büyümüş olur diktiğim güller,
Bahçenin en kırmızı güllerini birlikte koklarız,
Yürürken yollarımızda selam verir çocuklar,
Bilirler ki senelerdir beklediğim sensin,
Bilirler ki bir an ümidimi kesmemişim..
Sonra hafiften yağmur yağar,
Biz yağmura inat şemsiyelerimizi almayız,
Adımlarımıza fazladan bir telaşlı adım dahi katmayız,
Islanmışız zaten yıllardır,
Güneşin ısıtmasını beklemişiz,
Şimdi gökkuşağını birlikte seyredebiliriz,
Senelerce aynı gökyüzünün altında, ayrı yerlerde bakmışız güneşe,aya,
Şimdi vaktidir,
Kavuşma vakti,
Özlem bitti,
Sonsuzluğun ilk adımı belki..

Bir Başınalık


Cümlelerimin öznesini arıyorum,
Her biri bağlanıyor başka bir cümleye, ben ise hepsini yalnızlaştırmaya çabalıyorum,
Her şey tek olsun, öyle yekpare, dimdik, tek başına,
Sanırım son zamanlarda sevdiğimden bir başınalığı,
Bir de, her şeye rağmen ayakta dimdik durmayı...

11 Haziran 2017 Pazar

Sahibi Hürmetine



Şimdi derin bir nefes al ve gönlünün penceresini ardına kadar arala,
Sonra bir bak, kimleri buyur etmişsin o gönülden içeri,
Kimler dışarıda kalmış ?
Kimler sevmiş,sevindirmiş ?
Kimler derin yaralar açmış ?
Ve kimler kıştan sonra bahar misali gelmiş,
O yaraları, elleriyle bir bir kapatmış...
Aslında hepsi bir öğreticiymiş,
Onları gönderen de Rabbin,
Neler, neler öğrenmişsin...
Sahibi hürmetine hepsini buyur etmişsin,
Ve tanıtmışsın onlara, senden gelen güzelliğin asıl kaynağını,
Sabrederek, dua ederek, 
Sana karanlıklarla gelenler, aydınlanıp hayat bulmuş,
İmtihan bu ya, 
Birileri acı çekerek, birileri acı vererek imtihan oluyor bu dünyada,
Ne mutlu o imtihandan ders alana,
Ne mutlu gönlünü tertemiz tutana,
Ve sonunda o yüce makamı hak edene,
Ne mutlu...



10 Haziran 2017 Cumartesi

Beni Sen' den Alma


Ey varlığımızın da yokluğumuzun da sahibi,
Bin bir güzelliği bahşeden yegane sevgili,
Olmazları olduran, şerrin ardındaki hayrın kudreti,
Sonsuzluğa vurulur yüreğim,
Senin ellerinde doğar tekrar ve tekrar,
Ey Sevgili, beni bu amansız çağda yalnız bırakma,
Bırakma beni kuytularda,
Sana çıkan bir damla nurda yıkansın ruhum,
Ve arınsın kibirden, riyadan, kinden,
Berrak bir ruhla varayım huzuruna,
Beni benden al da, Sen'den alma,
Beni Sen'siz bırakma...

2 Haziran 2017 Cuma

Can Suyu


Bazı ruhlar ötelerden tanışarak gelmiştir dünyaya.. 
Ararlar birbirlerine benzer ruhları dünyada nefes aldıkları her anda. 
Ve vakti vardır karşılaşmalarının,
Yaşamaları gereken çokça tecrübeleri,
Görmeleri gereken yanlış insanlar vardır,
Pişmeleri gerekir ruhlarının, aynı kıvama geldikleri an karşılaştırır Allah,
Çünkü o zaman anlarlar yürekten yüreğe dökülen nağmeleri,
Kimi zaman yıllardır yanındayken keşfedemezsin o yüreği,
Vakti dolduğu an görebilirsin ancak, Allah aralar o perdeyi,
Bir kural vardır, 
Ancak aynı istikamete gidenler karşılaşabilir,
Ondandır, Rabbini arayan kulların yolculuklarında karşılaşmaları,
Birbirlerini bulduklarında, tüm yolculuklarını paylaşmak isterler,
Yaşadıkları güzellikleri de, zorlukları da paylaşırlar,
İşte o zaman tanırlar birbirlerini,
O zaman derler, "bugüne kadar neredeydin ? " diye,
Keşfetmek bu,
Nasıl zamanla bir yaprağa bile daha farklı bakabiliyorsan,
Onun yeşil olmasını, nasıl yetiştiğini, nasıl yaratıldığını,
En sonunda da Yaratan ın güzelliğini görüyorsan adım adım,
Keşfetme anı bu, keşfetme anı..
Keşfettiren de Allah, yola çıkaran da, sonunda bekleyen de... 









1 Haziran 2017 Perşembe

30


Hayatındaki her anın üzerine bir güzellik katabiliyorsan işte en güzeli bu.. Yaşadığın her bir anı ruhunun derinliklerinde hissedebiliyorsan.. Seviyorsan çıkarsızca, şefkat duyabiliyorsan, umudun varsa yarınlara dair, hayallerin varsa, dahası onları destekleyen sevdiklerin varsa yanında, en güzeli...
Bir yol çizmişsen kendine, ve o yolda sabırla yürümüşsen, en güzeli...
İnsanın bir şeylerin farkına varması uzun yıllar alabiliyor. Farkına varamadığın her an için ömründen ömür gidiyor. Fark etmek önce kendini, kainatı, kainatın sahibini, sonra ona dost olan gönülleri, sana yakın olan gönülleri... Kimi yıllardır yanı başında olan ama keşfetmediğin olabiliyor.
Sanırım beni en heyecanlandıran sözlerden biri, keşfetmek...  Yenilikle iç içe olmak. Yeni mekan, tad, koku,insan..  Yeni bir yaş...

8 Mayıs 2017 Pazartesi

Fırtına Sonrası



Ben hep fırtına sonrasındaki o tatlı havayı sevdim,
Denizin durulmasını bekledim sabırla,
Kimi zaman avucuma konan martıyı izledim usulca,
Onun yerinde olduğumu hayal ettim,
Gülümsedim, denize, martıya, fırtınaya da, fırtınaya da...
Çoğu zaman bir hızla yetişmeye çalışırken hızla dönen dünyaya,
Birden durup, her şey ne kadar da boş dedim, duruldum, dinlendim...
Yordu beni, şu kısır döngülerin benim denizimi dalgalandırması..
Her seferinde çözüldüğü zannedilen o düğümün tekrar karşıma çıkması,
Dünya hayatı işte, yapman gerekenleri yap,yaşa gitsin, çok da bağlanma,
Öyle kolay değil diyorum sonra,
Hep aniden ruhuma gelen sonsuzluk isteğini durduramıyorum,
İnsan işte, hep tatmin olmayan, hep dünyanın dahi yetmediği
Sonundaki o ab-ı hayat hayali... 

Hayaller İnsanı Bağlar Dünyaya


Özgürlük... Benim diğer adım,
Prangalara vurulurken yüreğim, umut eden bir yanım hep vardı
Siyahla beyazın ortasındaki o gri bende hep siyaha yakındı,
Hayatı hep bir okul olarak görüşüm, öğrencilikte sınıfta kalışlarım,
Kimi zaman bir kaç adımı hızla yürüyüşüm
Bunlar hep benim zıtlıklarımdı.
Doğru vaktiyse eğer, bazen sadece ama sadece orada durmak gerekir,
Durmak insana geniş açıdan yol gösterir,
Adım atma vaktin geldiğinde ise o zaman durmak senin zehirindir.
Şimdi biraz durma zamanı, yavaşlama, hayatının özünü içten içe yaşama,
Bunca yıl ne yaşadıysan, hepsini şimdiyle harmanlama zamanı,
Şimdi,
Eşlik etmesi gereken duygularını almalı yanına,
En çok da hayallerini,
Hayaller insanı bağlar dünyaya..


6 Nisan 2017 Perşembe

Vakit Nisan


Vakit nisan,
Kavuşmaların mevsimi,
Gecenin gündüze dönmesi gibi,
Baharın gönüllerde tomurcuklanan taneleri,
Kiminin yüreğinde ince sızı,
Kiminin ellerinin birbirine kenetlenmesi,
Kiminin çekip gittiği mevsim.
Çekip gittiği ama bir o kadar da kendini bulduğu,
Bazı gitmeler insana şifa,
Durmanın bir anlamı yoksa..

27 Mart 2017 Pazartesi

Ne Güzeldir


Ne güzeldir; taze kekik kokusuyla uyanmak güne,
Gönlünün perdesini ardına kadar açmak,
Buyur etmek güneşi, 
Bir eski nisan şarkısını duymak hafiften,
Dalmak uzaklara, çok uzaklara... 
Anılarınla uyanıp onların başını okşamak, gönlünü almak,vedalaşmak,
Sonra devam etmek günün geri kalan vakitlerine,
Ne güzeldir, muhabbeti çayın demiyle harmanlamak,
Sözcüklerinle diyar diyar gezmek,
Güneşin kızıllığına varmak,
Ve varmak günün en güzel vaktine...

20 Mart 2017 Pazartesi

Hayat Hep Bir Arayış


Hayat, hep bir arayış..
Önce kendini, sonra kainatı, sonra hepsini var edeni..
Hayat hep yolculuk, bir adımla başlayan,sonsuzluğa ulaşan...
Hayat bir şarkı, gönlüne değen nağmelerin sana ve sevdiklerine eşlik ettiği...
Hayat, beyazdan siyahı ayırma çabası,hep tertemiz kalabilme...
Hayat bir derya, görebilene ne âlâ...


14 Mart 2017 Salı

Yollar


Yollar, yürekleri birbirine bağlar,
Kendinden izler ararsın her bir adımında,
Soluklanmak istediğin o anda başını gökyüzüne çevirirsin,
Bilirsin ki, özlediğin kim varsa şu hayatta, aynı gökyüzünün altındasın...
Bir zamanlar aynı şehrin havasını soluduğun,
Aynı demlikten çay içtiğin, gönülleri özlersin...
Aynı duada buluşursun bilirsin,
Vakti vardır, vakitleri yaratanın bir bildiği vardır..
Sen de vaktini beklersin,
Sabırla, tevekkülle, duayla... 

5 Şubat 2017 Pazar

Mekan Ruhu




  Şu hayatta en güzel şeylerden biri, istediğin zaman, istediğin işi, istediğin şekilde yapabilmektir.. Başka bir güzellik de, insanların yaşadıkları mekanlara, hayatlara, gönüllerine güzel etkiler bırakmaktır.. Gülümsemelerine sebep olmaktır. Adeta, karanlık bir odadan, aydınlığa geçmek için basit bir hamle ile ışığı açmak gibi.. Eğer yoksa o elektrik devresi, onu sıfırdan yapmak gibi. 

  Hepimizin aradığı nihayetinde huzur değil mi? Huzur verebilmeli, hayal ettiğin mekanlarla, söylediğin cümlelerle, bir bakışınla, bazen susuşunla,bazen sadece dinleyerek, yanında olarak. Ne istediğini bilmeli, bunun için de belli bir farkındalığa ermeli. 

  Hayatımızdaki seçimler bizi biz yapandır. Bazen ayıklarız insanları hayatımızdan, aynı frekansta değilsek eğer, peki bunu neden her gün içinde olduğumuz, nefes aldığımız mekanlarda yapmayız ?

  İnsan ruhunu önemseriz, peki ya mekan ruhu ?
Seçtiğin her mekan sana huzur verebilmeli. İşte bu noktada başlar mekan ruhu... Seçtiğin, yaşadığın her mekanın ruhu seni sarıp sarmalamalı. Aniden içine gelen sıkıntının sebebi de, ruhunu sarmayan ortamlarda ya da ruhunu sarmayan insanlarla olmandır belki de. 


  Şimdi bunu düşünerek yaşamaya devam ettiğinde, her gün içinde bulunduğun mekanları gözden geçirdiğinde fark edeceksin. Hep tercih ettiklerini, neden tercih ediyorsun, neden etmiyorsun, aslında sen neyi arıyorsun ? Bunu düşündüğün an kıymetini bileceksin tercihlerinin, diğerlerini ise değiştireceksin zamanla. Aradığın huzur, önce kendi ruhunda.