18 Eylül 2017 Pazartesi

Kavgamız


Sonra insan kendini dinlediği zaman,
Ne boş diyor şu dünya için kavgamız,
Nasıl da gereksiz bunca hırs, sonu gelmeyen arzularımız,
Şöyle bizi silkeleyecek,kendine gel diyecek insanlar sarsın hep etrafımızı,
O güzel yoldan sapacak olsak, nereye gidiyorsun diyerek yanımızda kalsalar..




Bir Ağacım Vardı


Bir ağacım vardı, gölgesinde kitap okuduğum, 
Bülbüller konardı dallarına,
Dostlarımı hep oraya davet ederdim,
Uçsuz bucaksız manzarası vardı,
Masmavi deniz kenarı...
Rengarenk güller çevrelemişti etrafını,
Meyve de verirdi kimi zaman,
Kimsenin tatmadığı, sadece ona özel meyvesi,
Tadan her kişide farklı tatlar hissettirirdi...
Zaten ağacın rengi de herkese farklı görünürdü,
Herkes kendi gönlünce görürdü, sözün özü...
Sorardım davet ettiğim herkese, 
Ne görüyorsun bu ağaçta sahi ?
Anlattıkları aslında kendileriydi...
Tanımak öyle kolaydı ki gönüllerinin özünü...
Sonra, o ağaçtan haz etmeyenler birer birer gittiler,
Ben de kal demedim,
Hem de ne güzel gittiler.
O ağaç daha da yeşerdi, daha çok meyve verdi..
Ben o meyveleri tadını anlayanlarla tattım..
Gölgesinde en sevdiğim şiirleri okudum..
Sonra uzun uzun ufka baktım,
Huzur buldum...

Yollar / Varışlar


Gecenin en zifiri vaktinde nice yollardan geçmişim,
Çocukluğumun sokaklarına adım atmışım,
Hanımeli kokusu,iyot kokusuyla birleşip,
Ay ışığı denize süzülünce kendimi bulmuşum..
Bir an, sadece bir an nasıl da gözlerinin önüne bir ömür gibi seriliyor ?
Nasıl da içine işleyen o ay ışığı kadar başka bir şey işlemiyor ?
Nasıl da yürüdüğün yoldan yola bu kadar fark oluyor ?
Yollar, her zaman bir yerlere varmıyor.. 

17 Eylül 2017 Pazar

Zıtlıklar


Hayat hem ne güzel, hem ne tuhaf,
Zıtlıklar çepeçevre sarıyor her yanımızı,
Bir yanımız siyah, bir yanımız beyaz,
Buz tutmuş bir yanı kalbimizin, bir yanı çöl sıcağında adeta...
Kimi gülerken, kimi ne acılar çekiyor kim bilir.. 
Zıtlıklar güzeldir nihayetinde,
İyinin değerini anlamak için kötüyü görmek,
Var olanı anlamak için yok olanı,
Nefreti,sevgiyi... 
Daha bir çok kıyası yapabilmek için iyidir zıtlıklar...
Zıtlıklar yüreğinde varsa işte o zaman düşün...
Kendinle çelişiyorsan, bir daha yoklamalısın kendini...

13 Eylül 2017 Çarşamba

Kelimeler


İnsanların hayatlarında neredeyiz ? Onlar bizim hayatımızda neredeler ? 
Hiç farkında mıyız bir kelime, bir bakış , bir dokunuşla birbirimizin hayatında iyi ya da kötü ne kadar etkimiz olduğunun ? Sahi, bunlar ince mevzular.. İncelikler yüzünden incitmiyor muyuz birbirimizi..
Ah.. Hep bu incelikler... 
Bir kelimenin tesiri aylar, yıllarca etkisini aynı tazeliğinde gösterebiliyor.. O alelade görülüp sarf edilen bir kelime, nasıl da insanın yüreğine yüreğine işliyor.. Kelimeler bazen insanın ruhunu öyle tanıtıyor ki.. Kimi zaman sana gül bahçesinde geziniyor hissi sunuyor, kimi zaman bir çöplüğe çıkarıyor yolunu... O an, ya sonsuza kadar orada kalmayı, ya da bir saniye bile kaybeden uzaklaşmayı düşündürüyor.. Sen kelimelerinle güzelsin ya da çirkinsin, çünkü sen gönlünden dökülen nağmelerin oluşturduğu sensin... Şimdi bir kez  daha yokla kendini, kelimelerinle kimlere şifa olmuşsun ya da kimlere zehir ? 

5 Eylül 2017 Salı

Gönül Bahçem


İnsanların birbirlerine ferahlık vermeleri,yol göstermeleri,o yollarına ışık olmaları gibisi var mı ?
İnsanın hayatında dönüm noktaları varmış, o dönüm noktalarında karşılaştıkları.. Şimdi bir bir düşünürken o yolları, o yollarda karşıma çıkanları, gelenleri, gidenleri... 
Bir bahçeymiş kalbim... O bahçedeki ayrık otlarını bir bir ayıklamışım.. Hatta bahçemde ot kalmamış diye gülümseyerek söylerken bana ışık olan dosta şu cevabını kazıdım ruhuma: 
"Arkadaşlar mevsimlik çiçekler gibidir. Onlar bir açar, bir solar.. Ama dost dediğin en fazla üç-dört tanedir,o ağaçtır ve hep bahçendedir. Ayrık otları hep olacak bahçende, sen yaşadığın sürece onları hep ayıklayacaksın.." 
Bahçemdeki ağaçlarımın kökleri daha da derinleşsin o halde.. Güllerim de rengarenk açsın en kokulusundan... Ve ben bahçeme gözüm gibi bakayım.Sevgiyle,şükürle,hep iyilikle..