29 Haziran 2016 Çarşamba

Paylaşmalı

  


En güzeli de, dünyanın karmaşasından, işlerin yoğunluğundan bir nebze sıyrılıp, bu sayfada bir şeyler yazmak benim için...Nefes almak gibi... Dipsiz kuyulardan çıkmak gibi...  Yazmasam, hayal etmesem, notalara dökmesem; içimde büyüyen bir ağaç misali sonsuza uzanacak hissi... Paylaşmalı, mutlulukları, acıları, hayalleri.. Sevdiklerinle paylaşınca, aynı hislerle dolup taşınca daha güzel değil mi dünya ? Bazen derin derin susmalı... Bazen de avazın çıktığınca haykırmalı doğruları... Her zaman doğrudan yana olmalı... Varsa hataların, onları doğruya çevirmeli.. Daima ileri, daima güzele yönelmeli.. Sonunda mı ? Sonu yok ki.. Sonsuzluk sarmış hayallerimizi... 

28 Haziran 2016 Salı

Neyi Arıyorsun ?


Sende derin bir gönül var ise,
Öyle görürsün hayatındaki her şeyi, aynı derinlikte..
Doğru yolu bulabilmen için, önce tertemiz yapmalısın benliğini,
Arındırmalısın riyadan, özünü bulmalısın...
Sonra tüm iyiliklerle donatmalısın kendini,
Bertaraf etmelisin kötüyü,
Güzellikler varken, kötü olana takılıp kalmak neden ?
Sen doğruyu ararken, çıkan yanlışlar da bir imtihan,
Neyi arıyorsun ?
İyiye talip ol, doğruya, seni sen yapacak olana... 



26 Haziran 2016 Pazar

Ne Güzel Geldin


Yaşamın ne olduğunu bilmeden tanışırsın, gözünden anlarsın iyi olanı...
Aynı sırayı paylaşırsın,
Aynı heyecanı yaşarsın..
Çocuksu saf duygularını,
Bazen içinde saklı tutarsın hislerini,
Seneler sonra söylemeyi isteyerek,
Bir avuç içi kadardır hatıralar,
Ama hep aklına gelir..
Ellerinden tuttuğu, kar tanelerinin yüzüne tatlı tatlı vurduğu o günü unutmazsın.. 
Kalbinde ilk yer edenin izi silinir mi? 
Bir tohum atarsın gönlüne,
Yıllar sonra yeşerdiğini görürsün.
Yolların ayrılır belki, yıllar ayırır seni,
Belki en vefasızına rastlarsın,
Acının en dibine vurursun,
Değerini bilmek için iyilerin..
Hayalinde hep güzel bir köşede tutarsın, 
Hatırlıyor mu beni sahi ? Dersin..
Yıllar sonra çıkıp gelir bir merhabayla..
İnanabilir misin ?

Hoşgeldin, ne güzel geldin, sen hiç gitmedin ki... 

25 Haziran 2016 Cumartesi

Bir tek Sen'i isterim

                                  


Oyalanır benliğim şu virane köşelerde,
Senin misk kokan bahçen varken,
Bu çıkmaz sokaklar ruhuma perde...
Dinmiyor sızısı beşeri heveslerle,
Bir tek Sen'i ister, Sen'sin derdime çare...
Şimdi sussun Sen'i söylemeyen diller,
Uzak dursun,Sen'i anmayan gönüller,
Bir tek Sen'i isterim, Sen'sin tek sığınağım...
Kim Sen'den daha iyi sarar şu gönlümün kırık dökük yanını,
Kim her koştuğumda gel der, vefasız olsam dahi..
Kim bilebilir ki ruhumun en derinini, canını..
Bir tek Sen'i isterim, Sen'sin gönlümün şifası..





                 

                                       

22 Haziran 2016 Çarşamba

Mutluluğu Arıyorsan


Mutluluğu arıyorsan, önce kendini tanı,
Bil şu hayatta sana zehir olanı, şifa olanı... 
Bir ağaç gibi düşün kendini,
Zararlı otlardan arındır çevreni,
Sonra da sana can veren suyunu ara...
Yaprakların dökülecek elbet zaman zaman,
Ama yeşerecek yine dalların,
Sen dimdik dur yeter ki,
Katlan tüm soğuğa, rüzgara,
Ve köklerini daha da sal toprağa...
Kuşlar cıvıldasın dallarında,
Yararın da olsun insanlara,
O tatlı meyveni de esirgeme,
Hem gölge ol kimine,

Hem sırtını dayayacakları bir gövde...

Şu Gönül


Şu gönül, dile gelir de söyler günün birinde içinde tuttuklarını,
Bir mavi rüyadır, gördüğü,
Sevmenin hakkını verir de, seven ne bilir.. 
Söyle, hangi kuş kanatları olmadan uçar şimdi,
Bu gönlün kanadı da sevgidir,
Kırdılar mı, bir köşede anar durur eskileri,
Uçtuğu günleri...
Kırma kanadını kimsenin,
Kanat ol onlara,
Sarıp sarmala yaralarını,

Sen de sev çıkarsızca..


10 Haziran 2016 Cuma

Işık Olmak


Bir tatlı tebessüm kucaklar seni,
Bilemezsin yaşamının ötesini,
Kelimelerin hayatını ne kadar etkilediğini...
Hatırında kalmıştır anılar,
Ne güzel..
Taptaze kalan anılar...
Birinin ellerinden tutmak,
Ona ışık olmak,
Karanlık odalarından çıkarmak gün yüzüne,
Bu nedir bilir misin ?
Bu senin hayat suyun,
Mutluluğun, huzurun...

8 Haziran 2016 Çarşamba

Nerede ?


Ne çok acılarla yoğruluyor insanlar,
O güzel canlara gözünü kırpmadan kıyanlar varken, 
Bir damla göz yaşına kıyamayan insanlar nerede ?
Vicdanımızı susturur olmuşuz şimdilerde.. 
Benliğimizden başka her şeye kör.. 
Hakkın hatırını yaşamının gayesi edinenler nerede ?
Öyle bir devir ki, bir yandan zulme sessiz kalmıyoruz derken, 
Susturulmak için daha da zulüm görüyoruz... 
Ebu Cehiller yanı başımızda kol gezerken, Hamzalar, Ömerler nerede ..? 
Bu mu İslâm ruhu ?
Sustuk... Duamız da mı yoktu ..?
Peki ya vicdanımız, merhametimiz, şefkatimize ne oldu ?
İnadına daha çok sarılmalı değil miydik değerlerimize...?
Ama riyakar değil... İçten, samimane... 
Sözde lânetleyerek değil... Olması gerekeni yaparak... 
Vatanına, milletine sadık kalarak... 
Elinden gelse, tüm acıların önüne kendi benliğini koyarak... 



Nefsime ithafen...