Güneşin
kızıllığında kuruttu güllerini,
Mis
gibi zambak bahçelerine daldı sonra,
Turkuaz
rengiydi ırmaklar,
İçine
attı kuruyan gülleri, dallarıyla...
Yeni
tohumlar yeşertmeliydi şimdi,
Yeniden
sabırla, canını verircesine bakmalıydı onlara,
Sevmeliydi
doyasıya,
O
tohumlar yeşermese de sevmeliydi,
Fedakârlık
etmeliydi...
Can
suyunu gülümsemesiyle birleştirmeliydi,
Her
bir çiçek avuçlarında açmalıydı adeta,
Ve
bir isim vermeliydi onlara,
Her
bir isim onun da gönlünde yer etmeliydi,
Canım
demeliydi, sarılmalı, buram buram kokusunu içine çekmeliydi,
Ve
dallarından koparmaya kıymamalıydı,
Uzaktan
sevmeliydi,
Bir
o kadar da yakından,
İncitmeden,
dallarını kırmadan...
0 yorum:
Yorum Gönder